Sultanahmet Meydanı’nın simgelerinden biri de Ayasofya’dır.. Doğu Roma İmparatorluğunun İstanbul’da yapmış olduğu en büyük kilise; Ortodoksluğun sembol yapısıdır.
İmparator Justinianos tarafından dönemin iki önemli mimarı olan Miletos’lu (Milet) İsidoros ile Tralles’li (Aydın) Anthemios’a yaptırılmıştır.
532'den 537'ye kadar yaklaşık 10000 kölenin iş gücüyle tamamlanabilmiştir. Yüzlerce köle de inşaat sırasında can vermiştir.
Tarihi kaynaklar da, Ayasofya’nın açılış günü İmparator Justinianos’un, mabedin içine girip, “Tanrım bana böyle bir ibadet yeri yapabilme fırsatı sağladığın için şükürler olsun” dedikten sonra, Kudüs’teki Hz. Süleyman Mabedi’ni kastederek “Ey Süleyman seni geçtim” diye bağırdığı geçer.
Doğu Roma İmparatorluğu boyunca hükümdarların taç giydiği, muhteşem eser, aynı yerde üç kez inşa edilmiştir.
Bu dev yapıyı toplam 107 sütun ayakta tutmaktadır. Yeşil renkli 8 sütun,Selçuk’ta ki Artemis Tapınağı’ndan getirilmiştir.
Devasa kubbesi uzun yıllar dünyanın en büyük kubbesi olarak kalmıştır, İtalya'nın eğik Pizza Kulesi bu yapının içine rahatlıkla sığa-bilmektedir
Öyle ki Mimar Sinan, bu kubbeyi 'ustalık eserim' dediği ve 100 yaşına yaklaşmışken inşa ettiği Selimiye'de geçebilmiştir.
Ayasofya,1520'de İspanya'daki Sevilla Katedrali 'nin inşa edilişine kadar yaklaşık bin yıl boyunca dünyanın en büyük katedrali unvanını taşımıştır.
Osmanlı Devleti'nin 1453 yılında İstanbul'u fethetmesinin ardından bu üçüncü kilise camiye çevrilmiş ve 482 yıl bu amaçla kullanıldıktan sonra, 1935 yılında Mustafa Kemal'in emriyle içerisindeki İslami öğeler ve halılar kaldırılarak müzeye dönüştürülmüştür.
Mimar Sinan, 1573 tarihinde İkinci Selim devrinde Ayasofya'yı yeniden inşa edercesine tamir etmiştir.Mühendislik harikası abideyi, hala ayakta tutan bu tamirdir.
Ayasofya, Mimar Sinan'a göre, ‘dünyada bir benzeri olmayan bir binadır’.
Gerçekten de muhteşem mozaikleri ve ihtişamlı mimarisi ile bir şaheser...
Gezi rehberlerinin tavsiyesi: İstanbul gezisi Sultanahmet'den başlamalı..Haklılar...
Yerebatan Sarnıcı, altı minareli Sultanahmet Cami, Dikili taş, Alman Çeşmesi... Sultanahmet Meydanı anlatılmaz... İlle de gezip görmek gerekiyor. Buraları tarihin kalbinin attığı yerler...
Son bir not: Sultanahmet köftecisine de uğramayı unutmayın...