İnsanları yalnız hissettiren şeyler, aslında beklentilerinin daha doğrusu istedikleri ilgiyi bulamadıkları için bu hissiyata kapılıyorlar. Kafamızın içerisinde dolaşan yüz binlerce belki milyonlarca soru var, “Ben ne yaptım da yalnız kaldım” gibi. Bu soruyu kendimize birçok farklı kalıpta defalarca kez soruyoruz. Karşımızdaki insanlara da bu soruyu sormadan cevap bulmaya çalışıyoruz. Cevap bulamadıkça daha da çok soru çıkıyor ortaya ama bu soruları da her zaman sormuyoruz. Bazen bazı kişilerin yanında unutuyoruz yalnızlığı. Aileniz, sevdiğiniz bir arkadaşınız veya arkadaşlarınızla iken hepimiz unutuyoruz bu sorunun varlığını. Yalnızlık diye kastettiğimiz şey, bir sevgilinin, flörtün olmaması değil. Sohbetler edebileceğiniz, farklı faaliyetler yapabileceğimiz dostlardan, arkadaşlardan olmamasından mustaribiz.

***

Yalnızlık, kendi iç dünyamızda verdiğimiz savaşın ortasında tek başımıza kalmak demekmiş. Dört bir yanım kuşatılmış. Silahsız olduğum gibi bir o kadar da yorgunum. Yalnızlık nasıl bir şey? Etrafımda o kadar insan varken, kalabalık, hep sesler duyuyorken yalnızlığın nasıl olduğunu nereden bileceğiniz. Yalnızlığın bende tanımı sadece kendini kaybetmektir. İstediğiniz kadar çevreniz kalabalık olsun, ama artık siz o kalabalığı, sesleri görmüyorsanız, duymuyorsanız, bitmişsinizdir. Artık hiçbir zaman eski siz olamazsınız. Eski siz olabilmeniz için yeniden başlamak gerek. Bu yeisten kurtulmamız gerek. Yeniden başlamak elbette meşakkatli olacaktır lakin pes etmek ya da başaramayacağınızı düşünmek en büyük yenilgidir.

***

Yalnızlık bazen huzurdur insan için, bazense hüzün. Bazen korkudur, korktuğudur, kaçtığıdır. Bazense insanın kendi kendini arayışıdır tüm hayatı boyunca. Yalnızlık öğretir insana bilmediklerini, başka insana nasıl muhtaç olduğunu, çünkü insan sosyal bir varlıktır ve istese de kopamaz diğer insanlardan, muhtaçtır onlara. Nedeni de basittir, yaşamı değerli kılan şey onu paylaşabilmek üzerinden anlamlıdır. Bizler yalnızlık denen bu gudubetten ayrılmamız pek mümkün değil. Bilhassa bazen çokta seviyoruz lakin mütemadiyen değil.  İnsan yalnız kalmak istemez çoğunlukla, çünkü yalnızlık rahatsız eder her insanı, çünkü insanın kendini yarım hissetmesine neden olur yalnızlık. Ne mutluluğu tam olur, ne de hüznü. Çünkü paylaşamaz bunların hiçbirini ve paylaşamayınca da hiçbir şeyin anlamı ve değeri kalmaz. Güzelliği güzel yapan onu paylaşabildiğimiz kişilerin olmasıdır. Paylaşımdan doğan lezzetti tatmamızdır.

***

Benim düşünce tarzımda her ne olursa olsun insan kendini bu derin ve karanlık girdabın içerisin bırakmamalıdır. İçindeki durumu analiz etmek veya dinlenmek için kısa süreli seçilmelidir yalnızlık. Diğer her türlü mazeretlerin üzerini çizerek ve sorunlarımızı veya hayallerimizi paylaşarak mutlaka karanlıklarımızı aydınlatmamız gerekiyor. Aksi durumlar bence çok insanı değil ve çarede olmuyor. Yalnızlık size ümit ve çare üretmiyorsa kaçının lütfen…