2016 KPSS ön lisans sınavı Pazar günü yapıldı. Genel yetenek ve genel kültür testlerinden oluşan sınav saat 9.30'da başladı,11.30’da sona erdi. Toplam 120 soru soruldu. Bazı adaylar sınavın, 2014 yılında yapılan sınava göre daha kolay olduğunu söylerken bazıları da zorlandıklarını dile getiriyorlar. Bir Türkiye gerçeği var… Önüne gelen KPSS' ye hazırlanıyor. ‘Ya şu devlete bir kapak atsam da gerisi kolay’ mantığıyla gençlerimiz hayal kuruyor… Memur olmak milyonların özlemi… Avantajları sıralandığında; İş garantisi… Maaşın zamanında ve eksiksiz yatması… Çalışma saatleri… Senelik izin… Sigortanın tam ödenmesi… Kısacası özel sektörün eksiklikleri yüzünden herkes memur olmak istemekte… Bir yıl önce köşemde yayınlanan yazımı tekrar paylaşıyorum…
Ah Bir Memur Olsam!
Bir zamanlar devlet memurluğu gözde değildi. Uzak tarihlere gitmemize gerek yok. Yaşları ellilerde olanlar iyi bilir… Yaşları küçük olanlar ise memurluğun eski hallerini beyaz camda izleyebiliyorlar. Eski Yeşilçam filmlerinde memurluk fakirliğin sembolüydü… Kemal Sunal-Şener Şen filmlerinde; kasaptan-manavdan köşe bucak kaçan, kiralık evlerde ev sahipleriyle kavgalı günler memleketimizden gerçek insan manzaralarıydı. Çift maaşlı devlet memuru olanlar da dahil bir ev –araba almak bir rüyaydı… Memura kız vermek aileleri düşündürürdü... Bankadan kredi almak için memurlarımız, bir esnaftan kefil getirirlerdi. Gün oldu devran döndü; ibre tersine döndü, aktörler değişti. Anne-babalar kızlarını vermek için memur tercih ediyorlar. Bankalar esnaftan kefil olarak memur talep ediyorlar.
Yıllar önce devlet memurluğu bu kadar popüler değildi; ticaret, hayvancılık, tarım memurluktan daha iyi mesleklerdi. Ancak öyle şeyler oldu ki günümüzde herkes memur olmak için çırpınıyor dershaneler dolup taşıyor. Belki işte buluyor ama çalışmıyor illa memur olunacak. Bir Türkiye gerçeği de: Türkiye’ de işsizlik % 10 bunun % 2 ‘si bu yüzden iş var ama memur olmak için hepsinden vazgeçiliyor. Memurluk gençlerimizin gözünde devlet güvenceli, işten çıkarılma korkusunun olmadığı bir meslek… Ücretlerin özel sektörden yüksek olması ve çalışma saatlerinin düzenli olması da tercih edilme sebepleri… Ayrıca devlet memurlarının resmi tatillerden ve yıllık izinlerden yararlanma imkanları da göz önünde bulunduruluyor. Memurluğun karmaşık bir görev tanımı da yoktur. Çalışanların yapacağı iş net bir şekilde belirlenmiştir. Kar amacı güden kuruluş olmadığı için günlük ya da aylık ulaşılması gereken üretim adedi vb. hedefler olmadığı için sürekli bir stres ortamı yoktur. Başınızda durup yaptığınız işi takip eden, performans kriterleri koyan ve çıkarmakla tehdit eden bir patron da yok. Maaşların gecikmesi gibi bir durum söz konusu değil. Ancak devlet memurluğunun özellikle araştırmacı, fikir üretmeyi seven ve çalışmayı hayat prensibi olarak edinmiş kişiler için olumsuz tarafları da çoktur. Devlet memurluğunda yıllarca aynı işi yapmak belli bir sure sonra monotonluk getirecektir. Bir üst kurum ya da kişi tarafından verilen kriterleri belirlenmiş işleri yapmaktan dolayı mevcut bilgilerin körelmesi kaçınılmazdır. Kişisel fikirlerin, önerilerin önemi pek yoktur. Dolayısıyla takdir edilme nedeniyle edinilecek olan iş tatmini özel sektördeki gibi değildir. Çok çalışsanız, işinizi başarı ile yapsanız bile sizinle aynı pozisyonda çalışan fakat işini tam yapmayan memurlardan farklı bir maaşınız olmayacaktır. Özel sektörde dürüst, güvenli ve iş odaklı çalışan, yeni fikirler üreten yani performansı diğer çalışma arkadaşlarına göre yüksek olan kişiler hem maddi hem de manevi olarak ödüllendirilmektedir Sonuç olarak özel sektör mü devlet memurluğu mu olacağı aslında kişilik özelliklerine ve hayata bakış açısına göre karar verilmelidir. Sadece garanti olsun diye monoton bir iş düzeni hayatınızı çekilmez hale getirebilir. Ya da düzenli ve sakin bir hayatı seven biri için özel sektöre girmek başarısızlık getirebilir.