Günümüz insanının yeni hastalığı maalesef bu. Nedenini bilmeden her şeye itiraz etmek, yapılanlara karşı sürekli bir memnuniyetsizlik hali. Son zamanlarda bu salgın hastalık neden bu kadar hortladı bilmiyorum ama kimseyi memnun edemez hale geldik.Ne yapsanız yaranamıyorsunuz. Gel sen yap demek istiyorsun, yapacak yeti de yok, o zaman neden eleştiri tarafındasın? Sen yap biz eleştirelim diyecek oluyorsun, sonra aman bulaşmasın, olanı da mahfeder duygusuna kapılıyorsun. Memlekette Durum bu .
Evet anladınız şimdi ben de eleştiri de bulunacağım, haklı olup olmadığıma siz karar veriniz lütfen .Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen Kahramanmaraş altıncı kitap fuarı ile ilgili yazmaya biraz geç kalmış olabilirim ama söylemeden geçemeyeceğim bazı şeyler olduğu için yazmak istedim. Yoğunluktan kaynaklı son zamanlarda köşe yazılarımı ihmal ettiğimi biliyorum, okurlarımdan af dilerim öncelikle.
Bu yıl altıncısı gerçekleşti fuarın ve bugüne kadar beşine katıldım. Her biri ayrı güzellikteydi. Bu yıl biraz geç karar verildi belki yapılıp yapılmaması konusunda ve duyurusu yeterince ulaştırılamadı okurlara. Çeşitli sorunlar buna sebep olmuş olabilir. Bu durumu fırsat bilip acımasızca eleştirmek ve bu eleştirileri sebep sonuç ilişkisi gütmeden ayyuka çıkartmak son derece acımasızdı. Elbette bir organizasyon yapılırken teknik hatalar olabilir , önemli olan hedefe samimi bir şekilde ulaşmak için yapılan mücadeledir. Bu anlamda Kahramanmaraş Büyük Şehir Belediyesi Kültür işler Daire Başkanı Duran Doğan ve organizasyon ekibi, Harun Dedeoğlu, İlyas Karageçen , adını bildiğim bilmediğim koca bir ekibin gece yarılarına kadar fuar alanında yüksek enerjileri ile koşuşturup durmalarına şahit olan biri olarak, ben sadece onları taktir ediyorum. Bu anlamda üstün çaba sarf ettile; dışarıdan gelen konuklarla ilgilenmeleri , fuar alanında çıkabilecek sorunlara önlem almak amacıyla sürekli teyakkuzda olmaları, sorunsuzca bu yıl da yüz akıyla çıkmamıza sebep olmuştur.
Şimdi bunları yazarken, yılardır fuarı yakından takip eden biri olarak , bilir bilmez yapılan haksızlıkları da dile getirmeyi sorumluluk olarak kendime addediyorum. Bundan önceki fuarlarda dışarıdan gelen yayınevleri , çalışanları ve yazarlarının tüm ulaşım ve konaklama masraflarını karşılayan belediyemiz bu yıl bunu yapamadı , çünkü ekonomik olarak bunu sağlayacak durumda değildi. Durum bu iken, katılımcı yayınevlerinin geçmiş zamanlarda yapılan bu imkanları tekrar göremeyince hoşnutsuzluklarını dile getirmeleri, eleştirmeleri çok manidardı. Ayrıca bütün bu masrafları karşılayan belediye ,fuarda stantlardan da para almadı yıllarca. Uzun süredir iller arsı birçok fuarda yer aldım, imza ve söyleşilere gittim. Fuar ortamlarını ve çalışma sistemini, işleyişini yakından öğrenme fırsatı buldum. Hiçbir fuarda yayınevlerinin ve davet ettikleri yazarların masrafı karşılanmadığı gibi mutlaka çok yüksek rakamlarda stand ücreti alınır, baktım da gelen misafirler bu yıl yapılamayan bu hizmeti aradı , sitem etti, sanki belediye bunu yapmak zorundaymış gibi, hayır ne mecbur ne de bunu isteme hakkına sahipsiniz.Üstelik bu yıl da stand ücreti alınmadı. Belediye bunu yıllarca nezaketinden ve kültür kenti olmanın sorumluluğu ile yaptı . Yayınevlerinden stand parası almadığı için şu ricada bulunur hep ,madem biz sizden para almıyoruz siz de kitapları indirimli satın diye . Ama nafile, gözlemlerim sonucunda şunu emin olarak söyleyebilirim, kesinlikle indirim yapmadıkları gibi dahası çok fahiş fiyatlara sattılar. Çünkü Kahramanmaraş fuarı çok talep gören , okuru bol bir fuardı. Alıcı çoktu yani. Yapabildikleri kadar karı yaptılar açıkçası. Bu da ne kadar etik tartışılır.
Üzücü olaylardan biri de eleştirmeyi adet haline getirmiş bazı kesinlerin acımasızca , vurarak, aslında neden niçin, sebep sonuç ilişkisini bilmeden kabaca eleştirmesiydi. Yok efendim böyle fuar mı olur muş, yok şu eksikmiş, yok neden şu ünlüler gelmiyormuş. Birincisi bu eleştirileri yapanların maalesef gördükleri tek fuar bu, bilirler mi ki bir çok şehirde fuarlar alelade çadırlarda yapılır, yağmur yağınca başınızdan aşağı sular iner ve kitaplar ıslanır. İki yıl önce İzmir fuarı eski gar binasında yapıldı. Bina uzun ince devasa koridor gibi , yanlarda dev pencereler var ve açık.Cam yok, sadece havalandırma gibi açık bırakılmış koca pencereler. Sabah fuara geldiğimizde bütün standlar yerdeydi, rüzgar tarumar etmişti ortalığı. Bu sadece bir örnek. Bunun gibi bir çok örnek verebilirim size. Anadolu nun en büyük ve profesyonel fuarı Kahramanmaraş fuarı olduğunu defalarca söylemişimdir, yine iddia ediyorum, Tüyap ın yaptığı kitap fuarından sonra en büyük fuardır bence. Eleştiriler olumlu yönde olduğu sürece , bu azimle çalışan ekibin daha da güzel organizasyonlar yapacağından eminim. Her zaman bir şeyi yapmak değil, eleştirmek kolaydır ve olumsuz eleştiri de bulunan ve bunu sadece yapmak için yapan , alışkanlık haline getirmiş insanlar, aslında hayatta bir şey yapmayan insanlardır. Onlar sadece eleştirir, kırar , dökerler. Neyse böylelerine de ihtiyaç vardır mutlaka.
Selam ve saygıyla