'Bizi bu havalar mahvetti..' Nedeni de bu günlerde millet olarak resmen nezle-gripten kırılmamız!..
Şubat ayının son günlerini yaşıyoruz.Yakın zamanda İlkbahar mevsimine merhaba diyeceğiz. Ama mevsimsel geçişlerin de etkisiyle, özellikle üst solunum yolları hastalıklarıyla resmen başımız dertte!..
Başımız ağrıdığında ilk koştuğumuz aile hekimleri ve acil servislerdeki doktorlara da Allah kolaylık versin.
Ben de boğaz ağrısı ile başlayıp, öksürük ve burun akıntısı şikayetleri ile soluğu, Necip Fazıl Şehir Hastanesi Yörük Selim Ek Hizmet Binası acil servisinde aldım.
Aslında rahatsızlığımın nezle olduğunu biliyordum. Ama hanımın ve çocukların ısrarıyla acil servisin yolunu tutmuştum.
Nöbetçi hekimin tavsiyesi de beklediğim gibi oldu... Dinlenmek ve yeterli sıvı alımı...
Ne serum tedavisi ne tahliller ne çeşitli ilaçlar tavsiye etti.
Peki,özel hastanelere gitsem neler yaşardım?
Özellikle bazı özel hastaneler... En basit rahatsızlıklar için bile serum tedavisi ve çeşitli tetkikler istiyorlar. Üzülerek söylüyorum; nezle tedavisi için de aynı uygulamayı yapıyorlar.
Grip belirtileri olsa anlarım ama nezle rahatsızlığı için bile çeşitli tahliller istenmesi akıllarda soru işareti bırakıyor.
Bunu bildiğim için de çok yakınımız da özel hastane olduğu halde Yörük Selim Ek Hizmet binası acil servisine gittim. Açıkçası sağlık sektöründe, günümüzde çok sık yaşanan rant ve vurguna alet olmamak için de bu yolu tercih ettim.
Toplum olarak da da bu yanlışa dur demenin zamanının geldiğini düşünüyorum.
Her şeyi devletten beklemeyelim.
Bir eksiklik daha: Yörük Selim acil servisi bekleme salonu...
Giriş bölümündeki sensörlü kapılar açıldığında içeriye korkunç bir hava akımı giriyor. Sırasını bekleyen hastalar için resmen soğuk bir işkence yaşanıyor... Buraya resmen sağlam giren hasta çıkar!..
En kısa zamanda kapı önü, PVC veya cam balkonla kapatılmalı....
Her şeye rağmen yine de benim önceliğim devlet hastaneleri