Önümüzde yürüyen ulu bir Alperen’ i de ötelere uğurladık. Ruhu şad makamı yüce olsun.
Zamanın sırlarında gezinip duran insan varlığa bulaşmanın şaşkınlığını uzun bir süre yaşar. Farklı evrelere bürünen hayatın her vaktinin telaşı o kadar fazladır ki durup da olup bitenleri anlamak her babayiğidin harcı olmaz.
Nereden gelip nereye gittiğini görmek, var olmanın künhüne aşina olmak her vakit zor olmuş bu çileye talip olanlarda derdi kendilerine ilaç edindiklerinden zorluklar artarak gitmiştir.
“Zatı Hak da mahremi insan olan anlar bizi
İlmi sırda bahri bi payan olan anlar bizi
Bu fena gül zarına bülbül olanlar anlamaz
Vechi baki hüsnüne hayran olan anlar bizi”
İnsan düşünmek, bilmek ve bilgi sahibi olmak için yaratılmıştır. Var olmak ile bilmek bilinmek arasındaki derin bağlantılardan dolayıdır ki, insan ancak bilinmek sayesinde varlığını yaşatabileceğine inanmıştır.
Bunu yolu nedir?
Kadim kültürümüz bunun erdiricisinin tasavvuf olduğunu söylüyor. El hak bunun doğruluğuna tarih şahit olarak yeter.
Pir Nureddin Cerrahi Tekkesinin postnişini olan Dost tu da uğurladık.
Üzerimizde gökkuşağı gibi cemal ve celal renklerini salan o eleğimsağma da maviliklere gark oldu.
Kırlangıç avazı salıp tenha kuytularda iki damla gözyaşı dindirir belki bu acıyı.
Bir sohbetinde şunları söylemişti: “anlamak için teslimiyet ve aşk lazımdır. Ve bu anlamak, akılla değildir. Belki anlamak kelimesi kullanılmamalıdır. Akla, akılla veda edip, aşka rağbet etmek gerekir. Rabbimizin ihsan ve keremine boyun büker bekleriz. Aşkdan nasibdar olabilmemiz için”
Ruh tecrübesi sayesinde elde edilebilecek olan hikmet, hiçbir akli ve ilmi delile ihtiyaç göstermeyen bir kesinliğe kavuşur. Ateş içinde akkor haline gelen demir misali, bu tecrübede ruh, uluhiyetin bütün kudretini kendi varlığında duyar ve uluhiyeti vasıtasız olarak yaşar diyelim de acımızın bizi uğundurmasını yaşayalım ey Azizan.
“Tende canım canda cananımdır Allah Hu diyen
Dilde sırrım serde sübhanımdır Allah Hu diyen
Dest-i kudretle yazılmış yüzüne ayat-ı Hakk
Gönlümün tahtında sultanımdır Allah Hu diyen”
Ruhu için el Fatiha.