Yapılan birçok araştırmada; sporcuların sağlıklı olması, kas miktarını koruyup ve geliştirmek için yapılan sporun özelliklerine göre yeterli ve dengeli beslenme planlanması yeterlidir. Ne yazık ki, bir çok sporcu gereğinden daha fazla protein tüketerek, kas miktarını daha fazla etkileyebileceğini düşünmektedir. Aslında yeterli protein alımının yanında, yeterli derecede enerji ve karmaşık karbonhidrat alımı çok daha büyük önem kazanmaktadır. Eğer yeterli oranda karbonhidrat ve enerji alınırsa; proteinlerin enerji olarak kullanımı engellenir. Ve sadece protein, vücudumuzda görevleri arasında olan kas yapımı ile daha önemli olan diğer işlevlere de sahiptir. Tüm hücrelerimiz yapıtaşı olması ve canlılığımızın sürdürülmesi için enzim ve hormon yapılarına katılmak ve vücut direncini korumak gibi birçok görevi yerine getirir.
Enerji üretimi hücre içindeki mitokondriler de gerçekleştiğinden, sağlıklı hücrede sağlıklı enerji üretimi olur. Sağlıklı hücreler için de yeterli ve dengeli beslenme şarttır.

Kas gelişimi için fazla protein almalı mıyız diye düşündüğümüzde, ihtiyacımızın üstünde tüketildiğinde fazla enerji olarak hücrelerde değerlendirilir ve maalesef yağ şeklinde depo edilmekten öteye gidemez. Yapılan birçok araştırmada da fazla protein tüketimi, daha fazla kas oluşmasını sağlamamaktadır. Kuvvet antrenmanları yapan birey ve sporcularda anabolik etkiyi arttırarak, kilo kaybının yanında kas yoğunluğunu arttırmak için protein yapıtaşları olan aminoasit kullanımı sıklıkla görülmektedir. Fakat bu kullanım çoğu zaman bilinçsizce olmaktadır. Aslında toz olarak alınan bu aminoasitler, tüm yiyeceklerde bulunduğu gibi vücudumuzda daha farklı bir etkiye sahip değillerdir ve aynı şekilde görev yapmaktadırlar. Yani aminoasitlerin tek veya kombine olarak kullanılması kas yoğunluğuna etkisi düşünüldüğü gibi çok üstün ve farklı bir fizyolojik etkisi yok, yiyeceklerden sağlanan proteinlerin sağladığı etki ile aynıdır. Fazla aminoasit kullanımı ve aynı zamanda yiyeceklerden alınan fazla miktarda protein alımı; vücutta dehidratasyon, idrarla fazla kalsiyum kaybı, börek ve karaciğer yükünün artması, böbrek taş oluşum riskin artması, proteinden zengin yiyecekler aynı zamanda hayvansal kaynaklı olduğu için doymuş yağ tüketimini arttırmakta ve gelecekte kalp-damar hastalıkları riskini arttırması gibi bir çok olumsuz etkisi vardır. Hatta aminoasitlerin emilimi sırasında birbirlerin emilimini olumsuz etkileyebilmekte ve kas yapımını bile geciktirebilmektedir.

Kas gücünü ve miktarını arttıran sadece besinler ve takviyeler değil, yapılan egzersiz ve antrenmanlardır. Kuvvet, sadece giderek arttırılan ağırlık antrenmanlarından sonra artmaktadır, yani antrenmanların tipi ve yoğunluğu kuvvet artışını etkilemektedir. Kas gelişimi için sadece yeterli miktarda protein alımı yetmez, yeterli oranda karbonhidrat, yağ, vitamin, mineral ve sıvı alımı gereklidir. Yeterli miktarda enerji ve besin öğeleri yoksa proteinler kas yapımı ve gelişimi için kullanılamayacak ve enerji olarak kullanılacaktır. 
Bundan dolayı; ilk önce bireysel özellikler (yaş, cinsiyet, meslek, yaşam tarzı, kan parametreleri, vücudun yağ-kas oranı gibi) ve yapılan sporun türü ve süresi değerlendirilmeli, ardından alınan besin öğeleri ve enerji alımı ile enerji harcaması arasındaki dengeye bakılarak eksiklikler tespit edilmeli ve bireysel ihtiyaçlara yönelik çözümler sağlanmalıdır.

EĞER BESİNLERLE YETERLİ DERECEDE PROTEİN TÜKETİLEMİYORSA, ANCAK O ZAMAN PROTEİN VEYA AMİNOSİT TAKVİYELERİNE BAŞVURULMALIDIR!

SAĞLIKLI GÜNLER...