Tanzim satış mağazaları... İlk girişimi 1977 yılında Ankara Belediyesi başlatıyor. Arkasından diğer toplumcu belediyeler, temel gıda malzemelerinin fiyatlarını düşük tutmak ve karaborsa ile mücadele etmek için harekete geçiyorlar.
Ayrıca bir zamanların ucuz ve güvenli adresi; Et ve Balık Kurumunu da unutmayalım. Et ve balık kurumu eskiden, semtlerde küçük -büyük kasap dükkanları açar, her gün oraya et vs gönderir, güzel fiyattan vatandaşa et ve süt ürünleri satardı. İşte bunlara da tanzim satış denirdi.
Zamanla vatandaşlara daha uygun fiyatlarla alışveriş imkanı sağlayan tanzim satışlar, çeşitli sebeplerle tarihe karıştı.
Peki, başarı sağlanıyor muydu?
Tabi ki evet... İnsanlar kilometrelerce uzaklıktan buralara ihtiyaçlarını karşılamaya gelirlerdi.
Şimdi meyve-sebze fiyatlarının uçmasıyla tanzim satışlar yeniden gündeme geldi..
İlk uygulamada Ankara ve İstanbul'da hayata geçti.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, iki günde 298 ton sebze satmış. Domates 3, soğan ve patates 2 liradan satılmış. Rekor satışlar ise domates ve patateste görülmüş.
Tanzim satışlara ilgi büyük... Vatandaşlar, mutfaktaki yangına dur dendiği için sevinçli...
Bir tarafta da eleştiriler var... Maliyetine satışların,belediyeleri zarar ettirdiğini ısrarla vurgulayanlar da var... Kamunun mahalli idareler aracılığıyla, piyasaya bir aktör olarak girmesini eleştirenler de var. Ama belediyelerin bir görevinin de sosyal politikalar üretmek olduğunu unutuyorlar.
Her şey bir yana, bu gelişmelere paralel güzel adımları görmekte insanı umutlandırıyor. Ankara ve İstanbul'daki zincir marketler, tanzim satış noktalarına karşı atağa geçmişler. Aynı fiyattan, ürün satmaya başlamışlar.
Gerçekten rekabet güzel bir şey... Sonuçta kazanan vatandaş oluyor.
Darısı Kahramanmaraş'a... Bizim belediyelere...