“Felâket gibi hoca az bulunur“
(A.Hamid Tarhan)
Dünyada 2019 yılın sonunda Covid-19’un ilk etkileri gözlenmeye başladı ve 2020 yılı tamamen pandeminin etkisi ile geçti. Bu durum felaketti (afet). Felaket büyük zarar, üzüntü ve sıkıntılara yol açan olay veya durum, yıkım; afet ise çeşitli doğa olaylarının sebep olduğu yıkım anlamındadır. Bir sıkıntının başladığı ilk günlerde bir yol haritası çizmek çok önemliydi. Nitekim “felâket içinde karar verebilmek, yarı kurtuluştur” şeklinde bir söz vardır.
Şimdi bu sürece ilişkin değerlendirme yapma zamanı. Bir yıldan daha fazla süredir etkili olan pandemi Türkiye’nin tarımını (başka sektörler içinde bu sual sorulabilir) nasıl etkiledi?
Bu sorunun cevabı için kamu, yarı kamu ve STK internet sitelerini ziyaret ettim: Hala tedbirler aşamasında bilgiler vardı. Aslında benzer krizler için bir yol gösterici olmak üzere bir geri bildirim yapılması kıymetli olabilir. Bu yazıda pandeminin Türkiye’nin tarımsal üretimi nasıl etkilendiğini irdeleyeceğim.
Ürün deseni
Ülkemizde kültürü yapılan 150 kadar bitki türünden elde edilen üretim Türkiye’nin bitkisel üretimini oluşturmaktadır. Türkiye’de tarla bitkileri grubunda 55-60; meyve-sebze grubunda ise 75-80 kadar türün üretimi söz konusudur. Tahıl üretimi (yeterlilik 2018’de % 92.4) beslenme bakımında stratejik öneme sahiptir. Diğer yandan pandemi nedeniyle gereksinimi artan malzemeler nedeniyle pamuk üretimi de önemlidir. Sebzeler ise tencereye giren ürünler olması nedeniyle ayrı bir kıymete sahiptir.
Pandemi ürün desenine bir etki yaptı mı? Yani üreticiler yetiştirdikleri ürünlerde bir değişikliğe gittiler mi? “Covid-19 Salgının Tarım İşletmelerine Etkisi” başlıklı yöresel bir çalışmada ürün deseninde bir değişme olmadığı belirlenmiş (bk. https://arastirma.tarimorman.gov.tr/). Türkiye ölçeğinde benzer bir durum olduğu söylenebilir.
Üretim miktarı
Üretim miktarının Türkiye ölçeğinde ne yönde değiştiğini veriler ile izleme imkânımız var.
Artık pandeminin tüm yıl etkili olduğu 2020 yılındaki tarımsal üretimin ne yönde geliştiğini verilerle ortaya koymak mümkün. Bunun için TÜİK’in 2019 ve 2020 yılı bitkisel üretim verilerine karşılaştırmalı bakmak yeterlidir. Bu karşılaştırma aşağıdaki grafikte gösterilmektedir.
Tahıl ürünleri üretim miktarları 2020 yılında bir önceki yıla (2019’a) göre %8,1 oranında artarak yaklaşık 37,2 milyon ton olarak gerçekleşti. Sebze ürünleri üretim miktarı 2020 yılında bir önceki yıla göre %0,3 artarak yaklaşık 31,2 milyon ton oldu. Meyve, içecek ve baharat bitkileri üretim miktarı 2020 yılında bir önceki yıla göre %5,8 oranında artarak yaklaşık 23,6 milyon ton olarak gerçekleşti (TUİK 2021). Anlaşılan pandemi Türkiye’nin bitkisel üretim miktarını etkilememiş. Bu köşede tarımsal üretimin etkilemeyeceğini 2020’nin ilk çeyreğinde yazmıştım. Verilerin bu öngörüyü teyit etmesi sevindirici bir durumdur.
Üretimde bir azalmanın olmadığını ‘soğan ve patates üreticinin elinde kaldı’ şeklinde açıklamalar teyit etmektedir. 2019 da soğan ve patates fiyatları aşırı yükselmişti. 2021’in ilk çeyreğinde pazarlama sıkıntısına dikkat çekilmesi 2020 (pandemi dönemi) üretimin (arzın) fazla olduğunu göstermektedir.
2021 için ise bazı öngörüler yapılmakta. Pandemiden dolayı üretimde azalma beklenilmemekle birlikte kuraklıktan dolayı bazı ürünlerde üretim miktarının azalması beklenilmektedir. Ne kadar mı? Buğday içim bayağı ciddi (% ??) düşme beklenilmekte. Dua edelim gerçekleşmesin
Sonsöz: Sıkıntılar ders çıkartılabilirse geleceğin çözümünü doğurur.