Mircea Lucescu, Türkiye A Milli Futbol Takımı’nı çalıştırdığı dönemlerde başarısız bir maçtan sonra gazetecilerin sorularını yanıtlarken “Süper Lig’de izleyecek Türk futbolcu bulamıyorum” demişti. Bunun ardından Türk futbolunda yabancı sınırı uygulaması yeniden gündeme oturmuş ve hatta konu hakkında o zamanki Cumhurbaşkanı Erdoğan’da yorumda bulunmuştu. Bunun üzerine 2019-2020 futbol sezonunda sahada en fazla 5 yabancı oyuncunun yer almasına dair bir takım düzenlemenin üzerinde çalışıldığı, TFF tarafından geçtiğimiz aylarda açıklanmıştı.

***

Tıpkı futbol gibi, yerli değerlerin açığa çıkmasında “yabancı sınırı” uygulaması ile önemli sonuçlar elde edilebilir. Geçtiğimiz sene Enerji Bakanlığı’nın düzenlediği güneş ve rüzgardan elektrik üretimi açık eksiltme ihalelerinde yerli üretim zorunluluğu getirilmesi, şu an hali hazırda yürürlükte olan yenilenebilir enerji üretiminde yerli ekipman kullanımı olması durumunda TEİAŞ tarafından ilave ödeme yapılması ve yerli kömür kullanımına özendirilmesi gibi güzel örnekler ekonomide “yabancı sınırı”nın uygulanmasına örnek teşkil etmektedir.

***

En büyük cari açığın meydana geldiği enerji sektöründe örneklerine rastladığımız “yabancı sınırı” uygulaması daha da genişletilmelidir. Örneğin imalat sanayiinin ihtiyacı olan makine ekipmanın bir kısmında yerli makinelerin tercih edilmesi zorunluluğu, üretim için gerekli hammaddenin belirli bir oranda yerli olması şartı, birtakım gıda ürünlerinde yerli kullanımı özendirme, cep telefonu, tablet, radyo, televizyon, beyaz eşya gibi teknolojik aletlerde yerli markaların tercihinin özendirilmesi gibi daha bir çok örnekle ülkemizin varlıklarını yabancılara aktarmayıp yurtiçinde tutabiliriz. Böylelikle en önemli sorunumuz cari açık ve yüksek döviz talebini bir ölçüde dizginleyebiliriz.

***

2016 yılında ilan edilen stratejik ve özel teşvik belgesi uygulamaları da yine ekonomide “yabancı sınırı” uygulamasına destek verir mahiyettedir. Bu teşvik belgelerini almak isteyen sanayiciler, teşvik belgesini verecek kurum olan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na üretecekleri ürünün hali hazırda ülke sınırları içinde üretimi olmadığını ya da çok az olduğunu kanıtlamak zorundadır.

***

Aslına bakarsanız kampanya döneminde “Make America Great Again” sloganını sıkça kullanan ve şu an ticaret savaşlarının fitilini yakan Trump yönetiminin de ana gayesi “yabancı sınırı” uygulamasından başka birşey değildir. İthalat, sanayinin gelişmesi ve ülke ilişkilerinin ilerlemesi gibi bir çok faktör açısından olumlu olsa da, ithalatın belirli politikalarla kontrol altına alınmaması, yerli üretimin körelmesine sebep olur.

***

Bir örnekle durumu açıklayalım. Ülke olarak ithal cep telefonlarına aşırı yüksek vergi uygulasak ya da ithalatta kota uygulasak, birçok kişi tercihini yerli cep telefonlarından yana kullanır. Bu durum beraberinde yerli markaların sayısının artmasına, rekabetin oluşmasına ve yerli firmaların yabancı rakiplerine yakın kalitede cep telefonlarının üretmesine fayda sağlar. Eğer rekabet gerçekleşmez ve sektörde monopol oluşursa devlet her zaman ithalatın musluğunu yeniden açma yetkisine sahiptir.

***

Bununla birlikte yerli üretimi destekleyip yabancı olana sınır getirmek, bir gecede alınacak bir karar değildir. Unutmayalım ki işletmeler, kaliteli mal üretimini ve müşteri memnuniyetini sağlamak istedikleri için ithalata yöneliyorlar. Bu nedenle “yabancı sınırı” uygulanacak alanların doğru tespit edilmesi, böylece kaliteden ödün verilmemesi elzemdir. Herkse hayırlı kazançlar dilerim.