Kıymetli okurlar; bu haftaki konuya geçmeden önce size güzel bir duyurum var. Önümüzdeki hafta sizden gelecek soruları cevaplayacağım. Bu nedenle hafta boyunca sorularınızı bana gönderebilirsiniz. Sorularınızı önümüzdeki hafta perşembe günü bu köşede toplu halde cevaplayacağım. Bu sayede Kahramanmaraş Manşet Gazetesi aracılığı ile sizinle hasbihal etmiş olacağız.
Telefon: 0530 599 4661
Mail:
Bu haftaki konumuza gelecek olursak; size yağma suçundan bahsetmek istiyorum. Yağma suçu, esasen toplumda "gasp" olarak bilinmektedir. Yani bir kişinin elinden malını zor kullanarak almak. Kanunda bu zor kullanma durumu; " Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit etme veya cebir kullanma" olarak tanımlanmış. Gördüğünüz gibi iki ihtimal var. Tehdit etmek veya cebir kullanmak. Tehditin hangi şekilde olması durumunda yağmaya gireceği de kanunda açıkça düzenlenmiş. Mağdurun kendisinin veya yakının hayatına saldırı gerçekleştirmekle tehdit etmek, yağmayı oluşturan tehdit türlerinden birisi. Bunun en tipik örneği; kişinin kendisini, eşini, çocuğunu veya ailesini ölümle tehdit etmek. Diğer bir şekil ise vücut veya cinsel dokunulmazlığına saldırı gerçekleştirmekle tehdit etmek. Son tür ise malvarlığı bakımından büyük bir zarara uğratmakla tehdit etmek. Kanun burada "büyük bir zarar" diyerek neyi kast ediyor bunu anlamak gerçekten çok güç. Esasen bunun kıyasını yaparken, gasp edilecek malın değerinden daha fazla miktarda bir zarara uğratmak olarak kabul etmek mümkün.
Tehditten ayrı olarak kişiye karşı cebir kullanarak yani onun rızası olmadığı halde zorla malını almak da yağma suçunu oluşturuyor. Fiziken sizden daha güçlü birisi, sizi tehdit etmeden zorla elinizdeki veya cebinizdeki malı çekip alabilir. Bu da yağma olur. Yağma suçunun oluşması için tehdit veya cebir tek başına yeterli değil. Bu suçta fail, mağduru korkutarak; malı teslim etmeye veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur bırakmaktadır. Yani mağdur; kendisine karşı uygulanan tehdit veya cebirin etkisi ile kendi rızası olmadığı halde malını teslim etmekte veya kendisinden malının alınmasına karşı koyamamakta.
Şunu belirtmekte fayda var; bir kişiye yağma suçundan ceza verildiği takdirde, yağma suçunu işlerken uyguladığı tehditten dolayı ayrıca tehdit suçundan ceza verilmez, aynı şekilde cebir kullanırken basit yaralama yapıldığı takdirde de yaralama suçundan ayrıca ceza verilmez. Bu duruma hukukumuzda bileşik suç denmektedir. İki suçtan biri; diğerinin unsurunu oluşturuyorsa burada tek bir suç varmış gibi kabul edilir ve faile iki ayrı suçtan ceza verilmez.
Bu suçla mağdurun hem malvarlığına karşı bir suç işlenmiş oluyor hem de korkması sebebiyle ruhsal sağlığına karşı bir suç işlenmiş oluyor. Yağma suçunu; hırsızlıktan, dolandırıcılıktan ayıran ve daha da ağırlaştıran unsur da işte bu korkutarak ruhsal sağlığı bozma halidir. Bu sebeple kanun koyucu bu suçun cezasını hırsızlık dolandırıcılık gibi suçlara nazaran daha ağır şekilde belirlemiştir. Yağma suçunun temel şeklini işleyen kişiye 6 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası verilir.
Tabiki bir çok suçta olduğu gibi yağmada da cezayı artıran birçok nitelikli hal var. Örneğin suçun gece vakti işlenmesi durumunda cezanın alt sınırı 10 yıla, üst sınırı 15 yıla çıkıyor. Aynı şekilde; silahla işlenmesi, birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenmesi, suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla işlenmesi, gece vakti işlenmesi, konutta veya iş yerinde işlenmesi durumlarında da alt sınırı 10 yıla üst sınırı 15 yıla çıkıyor.
Kanun koyucu; bir kişiye zorla senet imzalatılmasını da yağma kapsamına sokmuştur. Kişiyi tehdit ederek ona senet imzalatırsanız yine yağma suçunu işlemiş olursunuz.
Daha önce ne demiştik; ceza hukuku gaddar olsa da merhametli kuralları da var. Yağmada da aynı şekilde cezayı hafifletecek şekilde bazı merhametli kurallar var. Örneğin; kişinin hukuki ilişkiye dayanan alacağını tahsil etmek amacıyla tehdit veya cebir uygulaması durumunda yağmadan ceza verilmez yalnızca tehditten veya kasten yaralamadan ceza verilir. Örneğin sizin aranızdaki bir ticari ilişkiden dolayı A şahsından 100.000 Tl'lik alacağınız var. Elinizde 100.000 TL'lik senetle A'nın kapısına dayandınız, zorla bu senedi imzaladınız. Ceza yargılamasında bu alacağınızın varlığını ispat ettiğiniz takdirde yağmadan ceza almazsınız. Ancak 100.000 TL'lik alacak varken 150.000 TL'lik senet imzalatırsanız ceza almaktan kurtulamazsınız.
Ayrıca yağma suçunu işleyerek elde edilen malın değerinin az olması durumunda da faile verilecek cezada üçte birden yarıya kadar indirim yapılacağı da kanunda yer almaktadır. Burada değer azlığından kasıt; gasp ederek daha fazla mal alınabileceği durumlarda daha az bir malın alınmasıdır. Yoldan çevrilen birinin cüzdanındaki 1.000 TL'nin 500 TL'si alınıp geri kalan 500 TL'si mağdura geri verilirse, malın değerinin azlığından bahsedilebilir.
Cezada indirim sebeplerinden bir diğeri de etkin pişmanlıktır. Siz malını gasp etttiğiniz kişinin malını, henüz hakkında kamu davası açılmamışken aynen geri verirseniz yarı oranında, dava açıldıktan sonra geri verirseniz üçte biri oranında indirim yapılır. Zararı aynen giderirseniz mağdurun rızası aranmaksızın bu indirimler uygulanır ancak kısmen giderirseniz mağdurun rıza vermesi halinde cezanızda indirim yapılır.
Hırsızlık suçtur dedik, dolandırıcılık daha ağır bir suçtur dedik, yağma ise bunlardan en ağırıdır. Bitini gasp ederseniz ondan aldığınız para ile belki bir ihtiyacınızı giderirsiniz, belki harcarsınız biter gider. Ancak sizin mağdurda yarattığınız korkunun ruhsal problemleri hayatı boyunca o insanı terk etmez, bitmez. Dürüstlükle, hakkınızla helalinden kazanın... Haftaya soru cevapla görüşmek üzere.