Bir süredir yeni siyasi partilerin kurulacağına dair söylentiler mevcut. Hatta yakın zamandaki bazı gelişmeler, bu söylentilerin artık söylenti olarak kalmayacağını, çok yakın zamanda siyaset arenamıza yeni parti yada partilerin katılacağını doğrular nitelikte.
Türk siyasi tarihinde pek çok siyasi parti kurulmuştur. Kimisi yeni/ yenilenme tezi ile hareket etmiş, kimisi toplumun tamamını kucaklamaya çalışmış, kimisi de marjinal kalmıştır. Kimisi onlarca yıl varlığını korumuştur. Ancak çoğunluğu halktan rağbet görmemiş, daha girdiği ilk seçimde kapısına kilit vurulmuştur.
Konu ile ilgili takdiri kamu oyunca kabul görmüş iki isim ön plana çıkmakta. Ahmet Davutoğlu ve eski Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’ün dışardan desteği ile Ali BABACAN liderliğinde iki yeni parti.
Ancak bu iki isim henüz siyasi parti kurmadan, hatta bu niyetlerini alenen ortaya koymadan büyük baskı altına alındılar. Ağır eleştiri ve töhmet altında bırakıldılar. “Bu gemiden ininler” sınıfına sokulup ötelendiler. “Davaya ihanet edenler” gemisine bindirildiler.
Kurulan onca siyasi parti daha girdikleri ilk seçimlerde kapıya kilit vuruyorken, pek çoğu halk nezdinde karşılık bulamıyorken, resmi olarak kurulmamış, tabelası asılmamış, ilanı arz edilmemiş yeni siyasi partilere bu öfke bu hiddetin nedeni merak konusu.
Oysa her siyasi parti bir umut değil midir? Çoğulcu demokraside zenginlik değil midir? Siyasi partiler ülkeyi yönetmeye talip olan insan gruplarıdır. Her birisinin yeni düşünceleri, başka söylemleri, belki de hiç birimizin bilmediği projeleri vardır.
Siyasi parti kurmanın yasal kuralları Anayasamızda açıkça belirtilmiştir. Hukuk sistemimizde gerekli içtihat yürürlüktedir. Belirtilen hükümler doğrultusunda kurulacak her siyasi parti saygıyı hak eder. Her oluşumu dinlemeyi de halk hak eder.
Mevcut iktidarın kurulacak yeni partilere olan aşırı tepkisinin sebebi bellidir. Netice itibari ile bu partiler AKP içinden çıkacaktır. Ya da bir zamanlar “aynı gemide” bulunan insanlardan birkaç parti çıkacaktır. Büyük bir ihtimalle yeni partilerin hedef oy kitlesi AKP tabanlı seçmenler olacaktır. Yani dillendirilen yeni partiler AKP içinden çıkacaktır. Öfkenin sebebi bellidir.
Olur… Olabilir…
Netice itibari ile AKP de bir başka partinin içinden, Saadet Partisinden kopup gelmemiş midir?