20 yıl sonra Sabancı cinayeti faillerinden İsmail Akyol 'un Türkiye'de canlı bomba olarak yakalanması ülkemizin nasıl uluslararası bir terör tehdidi altında olduğunu gözler önüne seriyor.
Özdemir Sabancı olayında asıl hedefin Sakıp Sabancı olduğunu biliyoruz.Memleketimizin en buyuk holdinglerinden birinin hedefte olması olayın ciddiyetini ortaya koyuyor.Terör, yüzyılımızın en önemli insanlık suçlarının başında geliyor.Son günlerde yaşadığımız terör olaylarının arkasında küresel hesaplar döndüğünü görmemek için de kör olmak gerekiyor. Terörü tanımlarsak:Belli bir hedef gözetilerek,toplumda korku ve endişeye sebebiyet verecek şekilde ölümle sonuçlanması planlanan,kişi veya grupların silah veya başka araçlar kullanarak gerçekleştirdikleri eylemlerdir.
1996 yılında Sabancı Center'e girerek 25. kata kadar çıkıp ellerinde otomotik silahlarla Sakip Sabancı'nın kardeşi Özdemir Sabancı'yı öldürdükleri iddia edilen, İsmail Akkol ve Mustafa Duyar, Fehriye Erdal elini kolunu sallayarak ortadan kaybolmuşlardı.
Zanlılardan Mustafa Duyar Suriye sınırında teslim olmuş, her şeyi anlatacağını söyledikten kısa bir süre sonra, ceza evinde iken 1999 yılında Nuri Ergin tarafından öldürülmüştü. İsmail Akkol'dan ise bugüne kadar haber alınamamıştı. Fehriye Erdal ise, Türk makamlarının girişimlerine rağmen Türkiye’ye iade edilmemiş, daha sonra da izini kaybettirmişti.
Türkiye'nin en güçlü ailesine mensup birinin öldürülmesine kim-kimler, nasıl cesaret edebilirdi? Kimse ne olduğunu anlayamamıştı. Yıllardır uluslararası kalkan ile korunan sır perdesi bugüne kadar halen aralanamadı.