Sevgili Çocuklar!
Kur'an'ı Kerim'de yer alan surelerin inişleri ve kitaptaki yerleri değişiktir. Kur'an'daki sıralamada onuncu, iniş sırasına göre elli birinci sure olan Yunus Suresi, bizler için çok önemli hakikatlere işaret etmektedir.
Çalışan başarır Allah'ın birlik ve esenliği âlemlere rahmettir.
Tevhit hakikatinin sırlarına vakıf olabilmek için yaşınızın biraz büyümesini bekleyin hiç mi hiç de acele etmeyin. Yaşadığınız her gün öğrendiğiniz her hakikat sizlere mutluluk yolunda işaret olacak sağlık esenlikle var olmanın erdemine ulaşacaksınız. Çevrenize şöyle bir bakın adı Yunus olan kaç kardeşiniz var? Belki de babanızın adı Yunus'tur. O büyük bir peygamberdi Allah kimi resul olarak seçeceğine kendisi karar verir. Nebi diye bildiğimiz peygamberler Allah'ın özel eğitiminden geçer farklı sıfatlarıyla insanlara yol gösterirler. Hz. Yunus, Musul bölgesinde bulunan Ninova şehrinde peygamber olmuş onlara tevhit, hayat, ahiret hususunda Allah'ın bildirdiklerini tebliğ etmiş, yanlış yolda olduklarını söyledikten sonra kırk gün içinde kendilerini bekleyen azap ile korkutmuş ve beklemeye başlamıştı. Süre doldu, kırk gün oldu, Ninova şehrine bir felaket gelmedi. Hz. Yunus bunun üzerine telaşa kapıldı. Şehri terk ederek bir gemiye binip oradan uzaklaştı.
Onun denize atılması
Gemi açık denize ulaşınca ilerleyemez oldu. Gemiciler hep bir ağızdan dediler ki: "Gemimizde efendisinden kaçmış bir köle veya bir suçlu olsa gerek onu bulup suya atarsak gemi hareket eder." Kura çektiler kurada Yunus çıktı O’ da bir kaçak olduğunu kabul etti ve onu denize attılar. Hz. Yunus açık denizde yüzmeye çalıştı o kadar yorulmuştu ki kendini bırakacağı anda büyük bir balık onu yutuverdi. Balığın karnında Yunus Peygamber dua etti, pişmanlık duydu, tevbesi kabul edildi ve balık onu kusarak kıyıya attı. Hz. Yunus mucize eseri kurtuldu Ninovalılar da onu arıyorlardı çünkü pişman olmuşlar hakikati kabul etmişler Allaha kul olmanın önemini anlamışlardı. İşte sevgili çocuklar tarih bu tür olaylarla doludur. Bakıp ibret alanlara ne mutlu...