Esnaf deyince aklımıza;ekonomimizin temel taşı,günlük yaşamımızın bir parçası,içimizdeki insanlar gelir.
Arapça dilinden Türkçemize geçen 'esnaf'ın anlamı şu şekildedir:
'Küçük sermaye ve zanaat sahibi.'
Geleneksel kültürümüzün ana unsurları olan esnaflar, günümüzde gerçekten zor durumdalar.
Özellikle son üç yıldır,dünyayı ve ülkemizi etkileyen pandemi ve Ukrayna-Rusya savaşının tetiklediği krizler nedeniyle sorunları daha da büyüdü.
Ayakta kalma mücadelesi veriyorlar desek daha yerinde olur.
Bugünkü yazımda;gerçekten zor durumda olup, bankalardan kredi kullanamayan esnafımızın sesi olmak istiyorum.
Sicili bozuk diye kara listeye alınan,devletin esnafa sunduğu destekten yararlanamayan bu insanların sayısı da oldukça fazla...
Çevreme baktığımda bunu daha iyi anlıyorum.
İşin garibi; gerçekten mağdur olan bu kesim, fakat devlet destekli imkanlardan yararlanamıyorlar.
Bir de madalyonun öbür yüzüne dikkat çekmek istiyorum:İhtiyacı olmadığı halde devlet destekli kredi kullanıp,döviz ve altın yatırımı yapanları da gördük-yaşadık.
Bu yaman çelişkiyi görüp,düşünmemek elde değil.
EN KISA ZAMANDA, BU YARAYA NEŞTER VURULMALI DİYE DÜŞÜNÜYORUM.
Esnaf hala işyerinde, faaliyete devam ediyor ama bankalardan kredi kullanamıyorsa,bu durumun düzeltilmesi lazım.
Sevindirecek gelişme de Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'den geldi.
Bankadan kredi almakta zorlananlara kolaylık geliyormuş.Hazine destekli kredi verilecekmiş.
Bu adımı da önemsiyorum.Küçük esnafın yüzü gülmeli.
Esnafımız ve girişimcimiz daha fazla üretmeli.Daha fazla istihdam oluşturmalı
KESİNLİKLE KAZANAN TÜRKİYE OLACAKTIR.