Bir ülkenin ekonomisinin gelişmiş olmasının en somut faydası kişilere iş ve ücret sağlayabilmesidir. Bu sebeple her ekonomik aktvitenin dönüp dolaşıp etkisinin ölçüleceği verinin işsizlik verisi olduğuna inanırım. Enflasyon tek haneye inebilir, faizler dip seviyeleri görebilir, cari açık yıllardan sonra pozitife dönebilir. Peki halen işsizlik çok tehlikeli sınırdaysa, halen her yıl üniversiteden mezun olan 600.000 çalışmaya hazır genç kardeşimize iş sahası açamıyorsak bu durumda diğer ekonomik göstergelerin olumlu seviyede olması bizim için yanıltıcı olmaz mı?
***
2014’te 3 milyon, 2016’da 3,5 milyon, 2018’de 3,7 milyon olan işsiz sayısı, 2019 Ağustos itibariyle 4,5 milyona ulaşmıştır. Evine ekmek götüremeyenlerin 15-24 yaş arası genç sayısı 1,4 milyon ve 15-34 yaş arası 2,7 milyon seviyesinde. 15-34 yaş aralığında üniversite mezunu olup da iş bulamayan genç sayısı tam olarak 991 bin kişi…
***
Aileleri tarafından daha iyi şartlarda iş bulsunlar diye binbir emekle üniversitelere gönderilen gençlerin çok az bir kısmı iş sahibi olabiliyor. 2018 yılından bu yana üniversite mezunu olup iş bulamayan genç sayısı 357 bin kişi artarak 991 bine ulaşmış. Üstelik her sene Türkiye’deki üniversiteler 600.000 civarı mezun veriyor. Eğer bir çözüm bulunamazsa tablo çok daha kötü bir hale gelebilir.
Çözüm ne olabilir?
Çığ gibi büyüyen genç işsiz sayısını azaltmak için yeni iş sahaları açılması şarttır. Bunun için de yapılacak şey, yerli sermayedarların yatırım yapabilmesinin kolaylaştırılması ve yeni iş sahaları açabilmesi için teşvik edilmesidir. Ayrıca yabancı sermaye sahiplerinin de Türkiye içinde yatırıma davet edilmesi, yatırıma müsait ortam oluşturulması oldukça önem arz etmektedir.
***
Bir diğer çözüm yolu ise üniversitelerden, 2 yıllık meslek yüksek okullarından ve meslek liselerinden mezun olan gençlere yönelik işe alım politikalarının geliştirilmesidir. Bugün eleman arama sitelerine baktığınız zaman herkes tecrübeli adayın peşinde. Hiçkimse yeni mezun istihdam etmek istemiyor. Peki bu gençleri hiçkimse işe almazsa, gençler nasıl tecrübe sahibi olacak?
***
Bu konuda devletin de yardımıyla büyük şehirlerdeki üniversitelerden mezun olan gençlerimizin Anadolu’da istihdam edilmesinin önü açılmalıdır. Eskiden “Anadolu’da iş yok, büyük şehirde iş bulurum” anlayışı hakimdi ama şimdi durum tersine döndü. Artık iş Anadolu’da üretiliyor ve Anadolu’da faaliyet gösteren şirketlerin başarılı üniversite mezununa ihtiyacı var.
***
Cumhurbaşkanlığı bünyesinde kurulan İnsan Kaynakları Ofisi, istihdamda Anadolu’daki fırsatların tanıtılması ve özendirilmesi konusunda önemli yardımlarda bulunabilir. Anadolu’daki şirketlerde çalışma konusunda gençlerin zihninde yer alan olumsuz imaj kesinlikle yıkılmalıdır. Ayrıca büyük şehirlerde faaliyet gösteren kurumsal şirketlerin Anadolu’da yatırımlarda bulunması, şubeler, temsilcilikler açması bizi çözüme bir adım daha yaklaştırır. İşsizlik belasından kurtulabilmek ümidiyle, herkese hayırlı kazançlar dilerim.