Kahramanmaraşlı müzik adamı, araştırmacı ve bağlama üstadı Mehmet Bağlar’ın yakın dostu olan Afşinli Âşık Gulfani, hayatını ve şiirlerini kaleme alarak, bizimle paylaştı.
Mehmet Bağlar, Kahramanmaraş’ın tarihini, kültürünü, değerlerini, insanlarını ve bugüne kadar gelmiş geçmiş sanatçılarını anlatan arşivini sadece Manşet Gazetesi ile paylaştı. Bağlar, Arşivinde 7’den 70’e Maraş ile ilgili bilgiler olduğunu söyleyerek, bu özel arşivini sadece bizimle paylaştı. Kahramanmaraş’ın tarihi dokusunu ve kültürünü ele aldığımız bu özel arşivde, şehrin geçmişten bu güne gelen ozanlarını, bestekârlarını ve sanatçılarını ele alıp bu özel kişilikleri tek tek sayfa sütunlarımıza taşımaya devam ediyoruz. Her hafta Pazartesi günü gazetemizde siz değerli okuyucularımız için yazılar yazan ve arşivinde ki tarih kokan notları bizimle paylaşan Bağlar, bu hafta kalemini yine çok uzun yıllardır yakın dostu olan Afşinli Âşık Gulfani’ye devretti.
Volkan Müzik Galerisi Yöneticisi, araştırmacı ve bağlama üstadı Mehmet Bağlar ’ın yakın dostu Aşık Gulfani’nin hayatı ve şiirleri;
ÂŞIK GULFANİ
1962 Kahramanmaraş'ın Afşin ilçesinin ördek köyünde babam Durmuş KARAKUŞ annem Güllü KARAKUŞ olmak üzere Emri KARAKUŞ olarak ailenin ilk çocuğu olarak dünyaya geldim. Benden başka iki kız Dört erkek kardeşim olup dokuz nüfuslu bir ailenin ferdiyim. Öğrenim durumum 4 yıl köyümde öğrenim aldıktan sonra Afşin ilçesine göç edip orda ilkokul diplomamı aldım. O yıllarda okuma hevesimin olmayışı ve maddi sorunlarda eklenince kendimi gurbette buldum. Hayatın ne kadar acımasız ve zor olduğunu çok iyi anladım. Ve kendimi müziğin içinde buldum. Saz çalıp türkü söylemeyi adeta kendime ekmek ve su gibi ihtiyaç hissettim. Zaten çocukluğumda Karacaoğlan ve Köroğlu hikâyeleri ve türküleri beni çok etkilemişti kendi yöremizde de çok değerli sanatçılar ve ozanlar vardı onları dinleye dinleye kendime örnek aldım çeşitli uğraşlardan sonra çalıp söylemenin içerisinde kendime has tarz ve üslupla söz ve eserlerde yapmaya başladım. Bir çok etkinliklere katılıp ismimden söz ettirmeye başladım bu arada usta ,şair ve aşıkların dikkatlerini çektim . 1985 yılında yöremizde etkin bir şair olan Göksün Kanlıkavak Kasabasında namıdeğer Bazo Mehmet - Mehmet AYAR ın evine misafir oldum. Aşıklıkta mahlaz kullanmak bir gelenek olduğunu söyleyip bana Aşık Gulfani ismini layık görmüş ve o günden beri Aşık Gulfani olarak kendimi biraz daha ciddiye almaya başladım duygu ve hislerimi tüm insanlara paylaşmak için o yıllarda Yozgat Boğazlıyan da iç Anadolu genelinde düğünlerde ve çeşitli organizasyonlarda yer almam bu bölgede seçkin sanatçılarla tanışma fırsatım oldu. Çok değerli canciğer dostum Abim Kamil ABALIOĞLU ile yakın dostluğumuz oluştu ve nihayetinde Kamil abim in Kırıkkale deki kaset firmasında 1994 te ilk resmi kasetimi çıkardım. 1- ( Bizim Ezgilerimiz ) Müzik hayatım bu kasetle daha da perçinleşti ardından 2. kasetim ( Naz Etmeden Gel) siz dinleyicilerimize ulaştı daha sonra gerek deneyim edinme gerek sîzlerin talepleri üzerine kendimi daha da geliştirip ve yenileyip aralıklarla şu ana kadar toplam 7 Albüm yaptım 3.Albüm ( Bizim Eller) 4.Albüm (Gurbet) 5.Albüm ( Nereye ) ö.AJbüm (Gönül Dağıma ) 7. Albüm (Vay Gönül) Türkmen Müzik üretimde sayın Hayrullah TÜRKMEN Abimin katkılarıyla sizlere ulaştı. Halen aktif olarak çalışmalarımız devam ediyor. Gerek yeni internet sitemizle gerek yeni albümlerimizle gerek çeşitli organizasyonlarla sizlerle buluşmaya ve gönül birliği içerisinde ömrümün yettiğince türkülerimizi ve kültürümüzü yaşatmaya gayret edip elimden gelenin en iyisini yapmayı bir borç biliyorum ve şu anda Kayseri de ikamet edip 4 çocuklu mutlu, huzurlu güzel bir ailenin de sahibiyim Allah herkese nasip etsin İnşallah diyor, bütün gönül dostlarına en derin saygılarımı, sevgilerimi sunuyorum.
USANDIM
Keşke gelmeyeydim fani dünyaya
Bu çekilmez hallerimden usandım
Gönül verdim bir hayırsız leylaya
Mecnun oldum çöllerinden usandım...
Sefelati yoksulluğu arama
Onun için can dostuna yaramam
Sıkıntı çoğalır eve varamam
Nazlı yârin dillerinden usandım^.
Gulfani'yim senin çilen bitmiyor
Yaktığım ocakta duman tütmüyor
Sılam bile gayrı kabul etmiyor
Şu gurbetin yollarından usandım...
BANA NE
Beni bir gün otsun anlamayan yar
Şimdi el sözünü tutsun bana ne
Oturup derdimi dinlemeyen yar
Nereye giderse gitsin bana ne
Derdimi derdine katmayan zalim
Dalını dalıma atmayan zalim
Uzattım elimi tutmayan zalim
Çamura batarsa batsın bana ne
Gulfani'yim baharının çağında
Ne aslan yatardı gönül dağında
Beni koyup yad ellerin bağında
Kiminle öterse ötsün bana ne
VAY GÖNÜL
Niçin yokuşa sürersin atını
Hiçbir söz anlamaz oldun vay gönül
Bilemedin gramını tartını
Niye boş hayale daldın vay gönül
Tükettin şu ömrüm ile özümü
Görür idim görmez ettin gözümü
Bir gün olsun dinlemedin sözümü
Beladan belaya saldın vay gönül
Kahpe felek koydun beni hep darda
Sanki zemheriye döndüm baharda
Gulfani'yim kaldım elden kenarda
En son dediğime geldin vay gönül
Garip (Bir Lokma Ekmek Peşinde)
Bir lokma ekmek peşinde
Garibin çektiğine bak
Muhannet elin içinde
Bellerin büktüğüne bak
Aman garip dön de bir bak
İnadı gururu bırak
İnsan insanlıktan çıkmış
Dünyanın düzenine bak»
Gulfani'yim işin zorda
Halinden anlayan nerde
Çektiği yetmezmiş bir de
Kaderin yıktığına bak...
Aman garip dön de bir bak
İnadı gururu bırak
İnsan insanlıktan çıkmış
Dünyanın düzenine bak...
YÂRİN ELİNDEN
Yağdım yağmur gibi görsünler diye
Sel gibi taştığım yarin elinden
Hamayla taş ile vursunlar diye
Sinemi açtığım yarin elinden
Bazen acır sazak esiyor yeller
Ne çare derdimi anlamaz kullar
Dar geldi ovalar hemi düz yollar
Dağları aştığım yarin elinden
Virane bağımda baykuş ötüp de
Ne'm kalacak bu dünyada satıp da
Gulfani gurbeti mekân tutup da
Biçare düştüğüm yarin elinden
YAR DEĞİL DEĞİL
Boynuma dolamak zor değil değil
Halden anlamaza bilmem ne deyim
Yanmamış yüreği kor değil değil
Sevdanın ateşi bağrımda tüter
Dikenli sözleri kalbime batar
Gel güzelim sana bana da yeter
Gepgemş bu dünya dar değil değil
Ne söylesem sözlerime darılır
Kanayan bu yaram nasıl sarılır
Gulfani’yim umutlarım kırılır
O vefasız kana yar değil değil
GİDELİM (AÇILALIM ŞÖYLE)
Açılalım şöyle dağlara kıra
Gel benim cananım haydi gidelim
Efkar dağarcığım coştu bu sıra
Meyli muhabbete doydu gidelim
Tarar zülüflerin döker yâr yana
Elbet sen bir başkasın dünya bir yana
Bir benliğim kaldı döndüm üryana
Neyim var neyim yok soydu gidelim
Gulfani'yim aşkta gönül payımsın
Sen benim sultanım kaşı yayımsın
Gündüzün güneşim gece ayımsın
Semadan yıldızım kaydı gidelim
SEVDİĞİM
Sürmelerin ne yakışmış gözüne
Boyasını çok sürmüşsün sevdiğim
Yel estikçe çarpar durur yüzüne
Tülbendini sık örmüşsün sevdiğim
Bir mektup salmışsın çiçekli güllü
Okudum üstünü isimsiz pullu
Gönülsüz olduğun yüzünden belli
Resimin de yan durmuşsun sevdiğim
Gulfani n'olacak böyle hallerin
Ahraz m'oldu hep konuşmaz dillerin
Sevip kokladığım gonca güllerin
Dallarını tez kırmışsın sevdiğim
Derleyen: Emre Akkış