21.01.2025’de Bolu kayak merkezindeki Kartal Otel yangınında hayatını kaybeden canları rahmetle anarken, onların canına mal olan tek sebebin yine bürokratik aksaklıklar olduğunu gördük. Nerede bir felaket, nerede toplu ölümler varsa altından hep şu sonuç çıkmıyor mu; bitmeyen ihmaller zinciri, mevzuattaki boşlukları istediği gibi kullanan yetkililer, görmezden gelinen aksaklıklar, birinin cebi dolarken ölen masumlar… Birileri zengin olacak diye birileri artık ölmesin bu ülkede. Liyakatsiz memurlar çekilsin devler kurumlarından. Kim yaptı diye tartışmalar olmasın TV’lerde. Filler tepişirken masumlar ölmesin. Biz temiz vatandaşlar; devlet baba güçlüdür, devlet bizi korur inançlarıyla büyüdük, bu kavramların altı boşaltılmasın. Boşaltılırken bizler yüreğimiz yanarak izliyoruz. Ortada bunun hesabını verecek kimse de yok, herkes ben yapmadım savunmasında, peki biz sade vatandaşlar yaptık bunca adaletsizliği, bunca sahtekârlığı, bunca liyakatsizliği kabul ediyoruz. Kurumlar arası maç izliyoruz adeta, biri suçu diğerine atıyor. Otele uygunluk raporunu kim verdi kesin bilgi yok. Otel 1978 kuruluyor, ek binalar yapılarak bugüne geliyor,  belki de hiç denetlenmedi, üstelik uçurumun kenarına yapılırken yetkililer neredeydi acaba? O kadar insanın tatil yaptığı otellerin olduğu yerde yani dağ başında neden bir itfaiye yok. Şehirden gelene kadar siz sağ biz selamet.

                                                

     Gözaltındaki kişilerin ifadelerindeki ihmaller zincirini trajikomik bir tiyatro gibi.

Otelin muhasebecisinin savcılıktaki ifadesine göre 12 Aralık’ta yapılan denetimlerde otelin yangın açısından yeterli olmadığı görülüyor ve denetimin iptali isteniyor. 25 Aralık’ta Bolu Belediyesi Başkan Yardımcısı Sedat Gülener otelin yangın denetimini iptal ediyor. Çok merak ettim acaba kaç para aldı.

          Bakın hangi siyasi parti olursa olsun bizi ilgilendirmiyor, halk adalet ve liyakat istiyor. Ama üzgünüm ki adalet sisteminde de sıkıntı çok. Boşluk, o boşlukları dolduran kraldan çok kralcılar ve işi bilmeyen hukukçular oldukça fazla. Özellikle Anadolu şehirlerinde. Son zamanlarda bundan mustarip çok olay duyuyorum hem çevremde hem kendim yaşayarak, o yüzden emin konuşabiliyorum

      Gelelim bizim bürokrasideki oyunlara;  daha çok para kazanmak isteyen işletmeci gelen memuru ihya edici hediyeler tasarruf eder, ailesiyle, sülalesiyle otelde tatil yapmasını teklif eder. Sonra görülen hatalar, ihmaller sümen altı edilir ve uygundur raporu verilir. Sadece otel piyasasında değil her yerde bu aynı.

    Bu olayla ilgili tutuklu olan görevlinin ifadesi çarpıcı “bana görev tevdi edildiğinde yanlış hatırlamıyorsam, 13 katlı bir binanın bütün eksikliklerini kalem kalem tespit ederek ilgili birimlere bildirdim. Bundan sonra da bana bu şekilde suç isnadını kabul etmiyorum. Bakmakla yükümlü olduğum, tutuklanmam halinde telafisi imkânsız zararlara uğrayacak 8 aylık bir bebeğim ile 1'inci sınıfa başlamış bir evladım var. Ailem ve eşimin yanında olmam gerekmektedir. Üzerime atılı suçlamaları reddediyorum.”  Memur bey, 78 kişinin de ailesi vardı, şimdi toprağın altındalar. Madem sen raporu hazırladın, o otelde yağmurlama sistemi, sesli uyarı sistemi, kurulması zorunlu anons sistemi, İki adet yangın merdiveni nerede.

       Bu olaydaki bütün detaylar başka şekliyle her alanda var,  umarım bundan sonra olmaz. Devlet önce şu liyakatsizleri temizlemeli, bundan sonra da bu koltuklara namuslu ve ahlaklı, liyakatli insanları yerleştirmeli. Bu bozulma toplumun her kesiminde kendini farklı şekilde gösteriyor maalesef. Yorulduk artık, gözlemlediğimiz şeyleri, duyduklarımızı artık ne kalbimiz ne ruhumuz kaldırmıyor. Yetki karmaşası kötü niyetlilere gri alan yaratıyor, cep doldurma fırsatı veriyor. Sonuç hep masumlar ölüyor.

Hoşça kalın dostça kalın…