İğde, birçok iklimde ve toprakta yetişebilen bir ağaçtır. Turkuaz yeşili yapraklarında ,her Mayıs ayında çiçeklenen;insanın içini titreten mis gibi bir kokusu vardır.Baharın vedasıdır iğde kokusu...
Sonbahar mevsiminin başlarında ise meyvesini verir iğde ağaçları...Meyvesi vitamin deposudur.Her derde deva özellikleri vardır.
Son yapılan araştırmalarda ise mucize bitki diye tanımlanıyor.İğde meyvesinin palmitoleik asit zengini olduğu ortaya çıktı.
Bilkent Üniversitesi doktorlarından Yrd. Doç. Dr.Ebru Erbay ,dünyadaki ölümlerin baş sorumlusu damar sertliğini, fareler üzerinde durdurduğu çalışmasıyla bilim dünyasında ses getirdi. Şimdi benzer araştırmayı insanlarda yapmayı hedefliyor.
Erbay’ın araştırması alanının saygın bilim dergilerinden Science Translational Medicine’de de yayınlandı. Erbay’ın çalışmasını özgün kılan daha önce kötü bir gösterge olarak kabul edilen vücuttaki palmitoleik asit üretiminin koruyucu bir işlevi olduğunu ortaya koyması. Doymamış bir yağ olan palmitoleik asitin hücrelerdeki diğer zararlı, doymuş yağları uzaklaştırdığını belirten Erbay, iğde ağacı için; Gılgamış Destanı’nda aranan ölümsüzlüğün sırrını taşıyan bitki diyor.
Ebru Erbay, çalışmasındaki Gılgamış etkisini şöyle anlatıyor: “Palmitoleik asitten zengin iğde türevi bitkilerin Mezopotamya’da zengin olması, Gılgamış Destanı’nı akla getiriyor. Yarı tanrı olan Gılgamış, bugünkü insanların da yaptığı gibi ölümsüzlüğü aramaktadır. Bir bitkide bunun cevabının yattığını öğrenir. Ama bu bitkiye ulaştığında yılan kapar ve Gılgamış ölür. Bu bitkinin iğde olabileceği gibi bir yorum yapabiliriz. Ayrıca Cengizhan’ın dirençli, savaşçı askerlerinin atlarının da iğdenin türevlerinden yediğini biliyoruz.”
Bilim dünyası iğde mucizesine kilitlendi.Hoş kokusundan sonra büyük sırrın ilacı olarak ta iğde ağacı hekimlerin gündeminde...