Çok güzel bir özdeyiş vardır:’İnsanların güvenini kaybetmektense, para kaybetmeyi tercih ederim’…Sözün sahibi Alman sanayici Robert Bosch… Bu sihirli kelimelerde başarı, paylaşma, huzur ve saygı sırrının saklı olduğunu düşünüyorum.
Bu tılsımlı sözleri bazen farklı da yorumlayabiliriz. Güven eksikliğini para kaybetmek değil de dost kaybetmek şeklinde de yorumlayabiliriz. Sınırsız sevgi ve saygıyla bir şeye inanma, güvenme tek kullanımlıktır. Bir kere zedelendiğinde hiç bir şey eskisi gibi olmaz. Samimiyet sarsılırsa sevgi ve saygı da eksilir. Tekrar eski haline gelmesi zordur. Para öyle değildir. Kaybedilen para tekrar kazanılır. İnsanın ruhuna para değil duygular dokunur. Yaşamda insanın en büyük sermayesinin, çevresinde kazanacağı saygı ve sevgi değerleri olduğunu unutmamalıyız.
Bosch, Almanya genelinde 1918’de yasalaşan 8 saatlik iş gününü 1906 yılında kendi fabrikalarında uygulatmaya başlatmış. Yaşadığı dönem işçilerin çalışma şartlarını da olumlu yönde geliştirerek üretimi daha kaliteli ve verimli hale getirmiş.Sloganı ise:: ‘İyi ücret ödemem çünkü çok param var; çok param var çünkü iyi ücret öderim ‘.
Güvenilirliğini kaybeden iş adamının parasının satın alma gücü o paranın miktarıyla sınırlıdır. TOBB başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu’nun konuşmalarında sık sık vurguladığı gibi: “dürüstlük en büyük hiledir.” eğer hedefin para kazanmaksa, dürüst ol ve hep kazan. Hiç unutulmamalı; karşımızdaki bireyi bir kere aldatabiliriz. Hatalar yenilendiğinde güven eksikliğiyle çok şeyler kaybedilmeye başlanır.
Yaşamın her alanında başarı ve güvenin anahtarının; insan ilişkilerinin sağlam temellere dayanması olduğunu hiçbir zaman unutmamak gerekiyor.