Kurtlar, doğanın özgür ve bağımsız ruhunu temsil eder. Onların avlanma ve mücadele güdüleri, insanoğluna cesaret ve azim dersi verir. Türk Milleti içinde KURT, BOZKURT, BÖRTEÇİNE, ASENA, ..vb. kavramlar başlığı altında mitolojik, destanlarda ve masallarda ciddi olarak yer almaktadır. Bozkurt Türklüğün sembolüdür. Her milletin mitolojik tarihlerine bağlı olarak hayvanlardan sembolleri vardır.

Kurt olmak, zorluklarla savaşmayı, bağımsızlığı özgürlüğü temsil eder. O nedenle kısa süre dağılma, bozgun, yıkılmaları devamında köleliği, bir devlete ya da millete bağımlılığı kabul etmemiş özgürlük savaşları vermiştir. Gerektiğinde Kürşad gibi 40 Çeri ile çin sarayı basmış gerektiğinde “Bağımsızlık benim karakterimdir.” diyerek Atatürk gibi kurtuluş savaşını başlatmıştır.

Bu öz ve karakter 12 Şubat 1920'de Kahramanmaraş'ta yaşanan büyük kurtuluş mücadelesinde vücut bulmuştur.

Kahramanmaraş, Anadolu’nun kadim topraklarında, istiklal ve özgürlük arayışının bir sembolü haline geldi. Kurtuluş Savaşı'nın kritik aşamalarından biri olan bu tarihte, Kahramanmaraş halkı, işgale karşı direnişin en güzel örneklerinden birini sergiledi. Düşmanın amansız baskılarına rağmen, Maraşlılar yılmadı, pes etmedi. Alaüddevle Bozkurt Beyin ruhu Maraş halkında tekrar canlanarak bağımsızlık hedefine kilitlendi.

12 Şubat günü, tüm Maraş halkı Sütçü İmam Olayı, Çatkapı Savaşı, Evliya Efendi ve Çeteler, Arslanbey’in Emri ile bir araya geldi. Şehirde, kadını, erkeği, yaşlısı, genci demeden herkes, istiklale olan inancıyla omuz omuza verdi. Düşmanın her köşe başında kurduğu barikatlar, halkın cesareti ve inancıyla yıkıldı. Sadece silahlarla değil, taşlarla, sopalarla, hatta bazen çıplak ellerle verilen bu mücadele, bağımsızlık aşkının ne kadar güçlü olduğunu gösterdi.

Kahramanmaraş'ın kurtuluşu, sadece bir şehrin işgalden kurtulması değil, aynı zamanda istiklalin ve özgürlüğün kazanılması demekti. Kurtlar gibi bağımsız yaşamak isteyen bir milletin, esaret altında kalmayı reddetmesiydi. Özgürlük; tıpkı kurtların uçsuz bucaksız ormanlarda özgürce dolaşması gibi, bireylerin kendi kaderlerini belirleyebilmeleriydi.

Sonuç olarak, Kahramanmaraş'ın 12 Şubat kurtuluşu, bir halkın kurtuluş mücadelesinin, istiklale ve özgürlüğe olan bağlılığının eşsiz bir örneğidir.

Her millet kendi özündeki karakterinin gereğini yerine getirir. Oğuzların Bozok kolundan Yıldız Han soyundan gelen Avşar, Beydilli ve Kargın boyundan gelenlerin yaşadığı Türkmen memleketindeki yaşayan halkında farklı şekilde davranması beklenemezdi. Çanakkale Savaşı ve Maraş Kurtuluşu kahramanı Aşıklıoğlu Hüseyin, “Maraş bana mezar olmadan düşmana gülüzar olamaz.” diye boşuna söylememiştir. Ona bu sözü söyleten özüdür, karakteridir.

Bir milletin fertleri atalarından gelen öz ile içinde yaşadığı toplumun değerlerinden şekillenerek yapması gerekeni yapacaktır. Hiçbir güç ve kudret buna engel olamayacaktır. Mustafa Kemal Atatürk, Türk Milletinin bu gücünü bildiği için bu özü harekete geçirmek için sık sık motive edici harekete geçirici yazılar yayınlamış, konuşmalar yapmıştır. En bilineni ise “….. muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda gizlidir.” Diyerek gençlerin üstü örtülmüş, yok sayılmış, fark etmesi engellenmiş olan o özünü fark etmesini sağlamaya çalışmıştır. Biliyordu ki genç o özünü fark ettiğinde karşısındaki her türlü engeli yıkacaktır.

Milletlerin kurtuluş mücadelesi ile bireylerin kurtuluş mücadelesi birçok açıdan bir birlerine benzerler. Bizlerde kendi bireysel kurtuluş savaşımızda; gücümüzü fark ettiğimizde, özümüzü harekete geçirdiğimizde, bizi sağlıklı, huzurlu, mutlu ve başarılı kılacak hayallerimize ulaşmamız çok kolay olacaktır.