Evet çokça siyaset yazıyoruz. Hatta ara sıra dolaylı olarak kulağımız çekilse de biz daha çok siyaset yazmaya devam edeceğiz. Doğru bildiğimizi çekinmeden korkmadan yazmaya devam edeceğiz.
Evet daha çok muhalif bir yapımız var. Ancak muhaliflik siyasi anlamda olmayıp, toplumun eksik ya kanayan yaralarına parmak basmak, doğruya doğru demekten çok, yanlışları dile getirmek, yanlışa yanlış demek şeklinde. Nacizanen bakış açısı olarak, şair yazarın asli görevinin alkışlamak değil, aydın kişilik yapısı ile yapıcı eleştiri olması gerektiğini düşünmekteyiz. Muhalif olmaya devam edeceğiz.
Demokratik ülkelerde bir siyasi partinin 18 yıl iktidarda kalması nadir görülen bir durumdur. Hele o siyasi partinin lideri hep aynı kişiden ibaret ise bu çok çok daha az görülen bir siyasi ortamdır. 18 yılda ülkelerde çok şeyler değişir. Ortalama 60 yaşında olan siyasi karakterler 80 yaşına merdiven dayamıştır. Dünyada sosyopolitik, ekonomik ve dijital anlamda pek çok şey değişir. Düşünceler değişir, teknoloji değişir. Ancak aynı siyasi irade sizi yönetmeye devam eder. Arkadan gelen yeni neslin siyasal arenada yer alması, sizin yeni, genç ve daha dinamik bir kadro ile yönetilmesine imkan tanımaz.
Ülkeyi 18 yıldır aynı siyasi kadro ve lider yönetiyorsa ortada iki farklı sorun vardır. Ya ülkede demokrasi yoktur, yada muhalif partileriniz beceriksiz ve yetersizdir.
Birinci ihtimali ele alırsak, ülkede demokrasi yok mu, totaliter yada cunta yönetimi mi var? Zaman zaman özgürlükler anlamında sıkıntılar yaşansa da bunu kimse söyleyemez. Bu ülke 18 yılda sayısız seçim gördü. Bu halk onlarca kez sandığa gitti. Yani bu ülkede sıkıntılı da olsa bir demokrasi vardır.
Öyleyse ikinci ihtimal daha ağır basıyor. Nedir ikinci ihtimal; Muhalefetin beceriksizliği, yetersizliği.
Neden beceriksiz ve yetersiz? İktidarın onlarca yanlış uygulamaları, kafa karıştıran, akıllarda soru işareti bırakan pek çok icraatını yeterince dillendiremiyor. Halk benzeri pek çok haberi medyadan öğreniyor. Muhalefetin dile getirmesinden değil. Muhalefet sonradan üzerine atlıyor, büyük bir balık yakalamış edası ile kocaman laflar ederken, üç beş gün sonra unutuyor, sümen altı ediyor. Pek çoğuna iktidar cevap vermek gereğini bile duymuyor.
18 yılda benzeri yüzlerce olay vardır ya biz çok yakın iki örnek ile bağlayalım.
Ankara Doğalgaz firması Kızılay’a 10 Milyon dolar bağış yapıyor, Kızılay da bunun yüzde onunu alıp, gerisini Amerika’nın en lüks şehrinde yirmi katlı okul yapılmak üzere Ensar vakfına hibe ediyor. Hani bu olay da tarihimize “Vergi kaçırmak ile, vergiden kaçınmak ayrı şeylerdir” ünlü vecizesi olarak geçiyor.
İkinci örnek ise sevgili Hamza YERLİKAYA. Ben hala eski AKP bürokrat ve vekillerinin neden bankaların yönetim kurullarına atandıklarını anlayamadım. Asrın güreşçisi Hamza YERLİKAYA’nın Vakıfbank’da ne işi var hala anlayamadım.
Sevgili muhalefet partilerimiz siz anladınız mı?
Yoksa unuttunuz mu?
Bu yüzden hep muhalefettesiniz. Görünen o ki daha bir on yıl muhalefette kalacaksınız.