Bugün yaklaşık 18 milyon öğrenci ve resmi ve özel okullarda görev yapan 1 milyon civarında öğretmen yarı yıl tatiline giriyor.
Ve bugün, öğretmenleri konuşturmak istiyorum.Yarınlarımızı aydınlatan ,sevgi çiçeklerinin sorunlarından birini masaya yatırmak istiyorum...
İki insan... İki hikaye...
Kahramanımız ikinci sınıf öğretmeni... Olay teneffüste cereyan ediyor. İki öğrenci kavga ediyor. Yaşça ve fizik olarak üstün olan öğrenci, diğer çocuğu darp ediyor. Bir de ailene söyleme diye tehdit ediyor.Akşam babanın olayı duymasıyla da işin rengi değişiyor. Çocuk, öğretmeninin kendisini cezalandırdığını söyleyince, veli ertesi sabah soluğu savcılıkta alıyor; öğretmeni şikayet ediyor. Ne garip değil mi? Sevgili babamız, ne sınıf öğretmenine ne okul müdürüne olayın iç yüzünü sormayı akıl edemiyor. Sonra ne mi oluyor? Aylar süren adliye binası koşuşturmasından sonra olay açığa çıkıyor. Öğretmenimiz de yaşadığı stresle, baş başa kalıyor.
Diğer kahramanımız üçüncü sınıf öğretmeni... Olay yine teneffüste geçiyor. Çocuklar neşe ile sınıf içinde oyun oynarken, çocuğun birinin çenesi, sıranın köşesine çarpar ve dişi kanamaya başlar. Sınıf öğretmeni de, öğrencisinin sallanan dişini çeker...Ve olanlar olur...' Öğretmeni çocuğun dişini kırdı'. Suçlu, yargısız infaz ile öğretmen.... Ağlar mısın güler misin?.. Olayın devama daha ilginç... Otobüs şoförlüğü yapan baba, seferden dönünce soluğu okulda alır. İki metrelik boyu, dev cüssesiyle öğretmenin üzerine saldırır. Öğretmen canını zor kurtarır. Diğer öğretmenler araya girerek veliyi sakinleştirirler.
Bu yaşanmış iki öyküyü, iyi okumak gerekir. Bu fotoğraflarda, sadece çocuklarını dinleyip, öğretmenini unutan iki veli görüyoruz.
Özellikle son yıllarda bir kısım velilerin, çocuklarını korumak adına ön yargılı aşırı tepkilerde bulunması eğitim camiasını oldukça incitiyor.
Unutulmasın; Veli,öğretmen ilişkisi ne kadar sıcak olursa başarı da o kadar yakın olur. Sonuçta, okullarda bir aile yuvasıdır.
Kim ne derse desin,vatandaşların gözünde en saygın meslek yine öğretmenlik...
Halka en yakın devlet memuru öğretmenlerdir.N eredeyse günün 24 saati öğrenci velilerine, bir telefon kadar yakındırlar. Meslek gruplarının hiç birinde bu bağ yoktur.
Eğitim ordusu, milyonluk bir camiaya sahip... Tabi ki içinde çürük elmalar olacaktır. Ama bu güzide topluluğa, top yekun çamur atmak ve aşağılamak bindiğimiz dalı kesmek gibidir.
Lütfen, öğretmenlerimizi suçlarken biraz daha dikkat!..