Siyaset önceleri at terbiye sanatı idi meraklısı bu konuyu araştırır ise hakim hane bulgulara ulaşabilir.
Biraz daha eskiye gidersek siyaset oluna tabiri adamı ipe çekmek manalarına da gelir ki bunu hatırlayanlar olacaktır.
Toy siyasetçi neler, neler konuşur dilin kemiği yok ama kelimelerin de kendi özgül kütlesi vardır ve bu mıh gibi insanı çiviler. Yüz elli altı siyasi partinin cevelan ettiği bir topraklarda yaşıyor halimize şükür etmek için bin bir dereden su getirip götürüyoruz ama olmayan bir hikmet var onu da ehline havale edip günü tamamlıyoruz.
Gündelik bilgi ile siyaset yapmaya örnek mi arıyorsunuz işte size kallavi bir misal
CHP lideri Özgür Özel bir konuştu pir konuştu. Özel önce şunu söyledi: "Kürtlere tam olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin sahibi olmayı teklif ediyorum".
Her şey zınk diye durdu.
Olur mu bu ne oluyor bu hikmet yumurtasından zümrüdü anka kuşu mu çıkacak diye beklenirken dalgalanan avazı yankı oldu geldi ve izaha muhtaç hale düştü.
Şimdi bu cümle nasıl şerh edilecekti. Şunu yapayım bakalım nasıl olacak diye çalıştım bilginize sunuyorum: akatalepsia altıka analitik erk istencinin kayrasıyla kılgılıyız. Kısır döngü kosmusu kiplik ile ökelik algısı oluştururken öncüller arası ölçüt süreci tutarsız hale geldi.
Bunları kendimce düşünüp anlamlı kılmaya çalışırken bilgi ve irfan hazinemi epey zorladığımı fark ettim, derin düşüncelere dalıp biraz daha yazayım derken sözün sahibi devreye girerek sanki biz konuşmuşuzda dağlar devrilmiş misali kötü anlaşılmaktan tutup devreye girdi ve şöyle buyurdu: “Ben Kürtlere, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin eşit, ayrımsız, kendilerini tamamen mensubu ve sahibi hissettikleri, 86 milyonla birlikte eşit vatandaşlığı iliklerine, kemiklerine kadar hissettikleri Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bizlerle birlikte sahibi olmalarını teklif ediyorum.”
Oldu mu ya oldu mu?
Şimdi konuş önce öyle söyle sonra baktın olmuyor böyle söyle.
Evet doğru söze her vakit doğrudur demek ölçümüzdür!
Memleketin dahili ve harici şartlarında siyaset yapmanın UMRANDAN UYGARLIĞA giden bir yolu varken bunu yok sayarak ulu orta konuşmanın yeri olmamalı.