Hadi milletçe bir öz eleştiri yapalım… Sokağa çıkma yasağını hak etmedik mi?
Süper güçler bile İkinci Dünya Savaşı’ndan beri insanlığın karşılaştığı en büyük tehdit olarak Covid-19 ‘u itiraf ederken, hala tehlikenin farkında olmayan vatandaşlarımız bulunuyor.
Son günlerde yaşadığımız trajik-komik olayları hatırlayalım…
Özellikle halkın tek eğlencesi hale gelen televizyonlardaki görüntüleri görünce gerçekten içimiz acıyor.
Bu kadar da olmaz dedirten, memleketimden insan manzaraları…
Taze bir örnek: Ulusal basında da çıkan Kahramanmaraşlı bir baba…
Çocuğu ve hanımın yanında, resmen görevli devlet memuruna değil Türkiye’ye meydan okuyan bir baba…
’Çocuk benim değil mi’ derken neleri riske attığının farkında değil…
Sevdiklerini ve çevresini nasıl bir tehlikeye sürükleyebileceğini, bu kadar yaşanan acı tecrübelere rağmen hala düşünemiyor.
Çok yazık! ‘Ateş düştüğü yeri yakar!’
Bu münferit olaylar yaşanırken bir de çılgın geceye ne demeli?
Ülkemize yakışmayan Cuma gecesine…31 ilde yaşanan kabus gecesine…
Sokağa çıkma yasağının açıklanmasıyla marketlere, fırınlara koşup tezgahları talan eden insanlarımıza…
Caddelerde oluşan araç yoğunluğuna… Akaryakıt istasyonlarındaki uzun kuyruklara…
2 günlük sokağa çıkma yasağı için değer miydi? Sonuçta fırınlar ve eczanelerin hizmete devam edeceği açıklanmıştı.
Sosyal mesafe kuralları resmen ayaklar altın alındı. İnşallah, korkulan öngörüler gerçekleşmez.
Bir de keşke bu açıklama gece saat 22.00’de değil de sabah saatlerinde açıklansaydı. Belki bu kadar izdiham olmazdı.
Ders çıkaracağımız olaylar yaşadık. Şimdi önümüze bakalım…
Kendimizi koruyup, çevremize destek olarak, bu mücadelede hep beraberiz.