Dolar, altın, faiz, zamlar ve enflasyon derken Covid-19'u resmen unuttuk!
Maske, mesafe ve temizlik gibi kuralları bir kenara attık.
Maalesef, rekora koşan vaka sayıları ve vefat haberleri de günlük yaşamımızın rutin olayları oldu.
Ama kendimizi eleştirirken, dünya ülkelerinin de bizden farklı olmadığını görerek teselli bulmuyor da değiliz.
ABD ve Almanya gibi gelişmiş ülkeler, bir yandan enflasyonda tarihi zirveleri yaşarken, bir yandan da Omicron varyantının ışık hızıyla yayılmasına sadece seyirci kalıyorlar.
ABD'de tespit edilen 4 Ocak 2022 corona virüs tablosu: 1 milyon 84 bin...
Hem ülkenin hem de dünyanın en yüksek günlük corona virüs vaka sayısı olarak kayıtlara geçti.
Dünyanın en büyük ekonomisine sahip olan bu ülkede, halkın yarısı sigortasız ve sağlık hizmetlerinden yoksun.
ABD'de nüfusun sadece yüzde 62'si aşılı...
Gelişmiş Avrupa ülkeleri de aynı kaderi paylaşıyor. Rakamlar kırmızı rengi işaret ediyor:
İngiltere'de 200 bin...
İspanya'da 118 bin...
Almanya'da 30 bin 561...
Fransa'da 58 bin...
Aynı gün ülkemizin verileri de ense karartıcı...54 bin 724 kişinin testi pozitif çıktı.
137 kişi de hayatını kaybetti.
5 Ocak tablosu daha da korkutucu:66.467 vaka,143 vefat...
Artış hızına bakınca da ürkmemek elde değil.
Bu tablo, hemen aklımıza olumsuz senaryolar getiriyor.
Acaba yeniden kapanma gelebilir mi?
Hastanelerde doluluk oranı yeniden artar mı?
İnsan düşünmeden de edemiyor.
Suçlular aramızda mı?
Herkes aşılansa ve kurallara uysa bunlar yaşanır mı?
Aşısızlar yüzünden virüs hayatımızdan çıkmıyor desek çok mu abartırız?
ABD Başkanı Biden,'Covid aşısı yaptırmayan vatan hainidir' derken haklı olabilir mi'?
Sorular oldukça çok, kafalarımız karışıyor.
Aşı olmamakta direnenler ve aşı karşıtları, bu başlıkları sorgulamalı diye düşünüyorum.
Hayati bir gerçeğe de duyarsız kalamayız. Yoğun bakımda yatan hastaların ve vefat edenlerin büyük çoğunluğu ya aşısız ya da tam aşılı değiller...
Sonuç olarak,şu an pandemiye karşı tek silahımız aşı! Kendimiz, sevdiklerimiz ve çevremiz için bir aşı değil, tam aşı olmalıyız.