Hayatın yoğun akışı içerisinde farkında bile olamadığımız mübarek üç aylar mevsimine doludizgin girmiş bulunuyoruz. Recep ayının ilk Cuma gecesi diye tarihe geçmiş Regaib Kandili bu sene tam Recep ayının birinci gününe isabet etti ve bizler üç aylarla birlikte Regaib Gecesini de bir çırpıda geçiriverdik.

Üç aylar olarak dini hayatımızda zengin bir yere sahip Recep, Şaban ve Ramazan ayları İslam Tarihi'nde "İbadet Mevsimi" olarak Efendimiz (sas)'in de uygulamalarında yer almış bir zaman dilimidir. Kendilerini ne ticaretin, ne de alışverişin Allah'ı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekat vermekten alıkoymadığı Müslümanlar (Nur Suresi, 37.ayet) dünyanın onca meşgalesi içerisinde tıpkı Efendimiz (sas) gibi Recep ayına geldiklerinde ibadet anlamında yoğun bir hayata adım atarlar. Zaten aksatmadıkları kulluk görevlerini daha yoğun bir şekilde yaşamaya başlarlar. Aslında bütün bu çabalar her müminin üzerine farz olan Ramazan orucuna bir ön hazırlıktır. Beş vakit namaza ilaveten teheccüd namazları, nafile oruçlar, sadakaların artırılması, zekat hesaplarının yapılarak Ramazan'da mümin kardeşlerinin yardımına hazırlanmak bu cümleden sayılabilir.

Bu güzel alışkanlıkları biz Efendimiz (sas)'den öğrendik. Efendimiz, Recep ayı geldiğinde nafile oruçlarını artırırlardı. Hz.Aişe validemiz, Peygamberimiz'in Recep ayında bazen üst üste oruç tuttuğunu, bazen de ara verdiğini anlatmaktadır. Efendimiz (sas), teheccüd namazına bütün ashabını teşvik ederek her müminin "seherî" olmasını arzu ederdi.

Ayrıca yıl boyunca çeşitli sebeplerle aksattığımız kulluk görevlerimizi yeniden hatırlamak, kendimize bir çekidüzen vermek, dağılan manevi hayatımızı toparlamak, Allah'ın af kapısından girebilmek için önümüze çıkarılan Regaib, Miraç, Berat ve Kadir geceleri adeta fırsatlar deryası gibi kuşatıyor bizleri.

Asırlarca aziz ecdadımızın büyük bir hassasiyetle yaklaştığı üç aylar, bizleri öyle bir tatbikattan geçirir ki kazandığımız güzellikler yalnız bizimle sınırlı kalmaz. Ramazan Bayramı ile birlikte bayram sevincini yalnızca oruç tutup namaz kılanlar değil, topyekun bütün bir ümmet yaşar.

Ne var ki, teknolojinin, sosyal medyanın, modanın, yabancı hayranlığının toplumumuzu hakimiyeti altına aldığı günümüzde "Bu gece mübarek gece, simitler çıtır" nidalarıyla kandil simidi satanlardan öğrendiğimiz mübarek geceleri, bir dizi simit dağıtarak ihya ettiğimizi düşünüyoruz millet olarak.

Ya da televizyonlarda ruhu alınmış görselliği kalmış mevlid programlarıyla anıyoruz Recebi, Şabanı, Ramazanı..

Kendi memleketimizin biganeliğine ağlarken bir ziyaret için gittiğim İstanbul'da da durumun pek farklı olmadığını görmek, beni hayal kırıklığına uğrattı. Koskoca Salatin Camilerin bile bir kısmında Regaib Gecesinde bir program yapılmamış olması, acziyetimizin ilanı olmuştur bugün.

İnancımızın ve dini hayatımızın ruhunu, özünü çürüttüğümüz günümüzde üç ayları, turistik faaliyetlerin sergilendiği ruhsuz fuarlara döndürmüşüz.

Regaib geçti, Miraca ne kaldı. Uyuyan biz olduktan sonra daha nice mübarek mevsimler birbiri ardınca yıldızlar geçidi gibi akar gider. Kabını dolduranlara ne mutlu.

Ülkemiz, tarihinin en zor dönemlerinden geçiyor. Çanakkale'de, Kurtuluş Savaşı'nda bu millet düşmanlarıyla savaştı ve muzaffer oldu. Bugün ise manzara çok farklı. Artık hançeri sırtımızdan yiyoruz. Bizi cephede yenemeyenler, içimizden hainler buldular, kendilerine yardımcı. İşte o hainler marifeti ile şimdi hem içerden hem dışardan kuşatılmış bulunuyoruz. Yalnız, düşmanlarımızın unuttukları bir şey var. Anadolu'nun yiğit evlatları, helal süt emmiş kahramanları hala bitmedi, bitmeyecektir de.

Bize düşen, manevi hayatımızı zenginleştirmek adına bu mübarek mevsimlerden istifade ederek inancımızı, imanımızı, kardeşliğimizi, dayanışmamızı kuvvetlendirmektir.

Recebi, Şabanı, Ramazanı fırsat bilerek toparlayın kendinizi. Vahye dayalı doğru bilgileri cami merkezli bir eğitim seferberliği ile hayatımıza taşıyalım. Önce nefis tezkiyesi, sonra toplumsal dayanışma ve kardeşlik kampanyalarıyla ahir zamanın fitnelerine karşı bir müdafaa hattı oluşturalım. O zaman göreceksiniz, bütün dünya karşımızda olsa "Allah bize yeter, O ne güzel bir vekildir" diyebilecek güce ulaşacağız.

Rabbim, üç aylar hürmetine, terör belasını bertaraf ederek Ramazan Bayramı'na büyük bir coşkuyla ulaşmayı nasip etsin milletimize.

Kalın sağlıcakla.