1930’lu yıllarda, Japonya’daki üniversite eğitimi sonrası Amerika’yı gezmeye giden Kiichiro Toyoda, Ford, General Motors ve Chrysler gibi Amerikalı otomobil üreticilerinin sektöre hakim olduğunu ve bu firmaların çuvallar dolusu paralar kazandığını gözlemlemiş, ardından Japonya’nın da kendisine ait bir yerli otomobili olması gerektiğine inanarak, ülkesine döndüğünde bu konuda çalışmalara başlamış. Japonya’nın kıt insan kaynağına ve ekonomik imkanlarına rağmen, Japon halkının ve devletinin de yardımıyla 1940’lı yıllarda önce motorsikletle başlayan Toyota serüveni, bugün dünyada en çok satan otomobil markası olarak karşımıza çıkmaktadır.
***
Toyota’nın mutlaka araştırılıp okunması gereken bu 90 yıllık başarı öyküsünde yer alan bir detay, bugün ülkemizdeki yerli üretimin başarıya ulaşması hedefinde bize ışık tutacaktır. Bu detay, Japonların yerli otomotiv üretim sürecine duydukları güven ve vermiş oldukları destektir. 1955’li yıllarda Toyota’nın ilk aile arabaları üretilmeye başladığında ortaya çıkan arabalar, diğer rakip araba firmalarına göre hem görsel olarak hem de performans olarak oldukça gerideydi ve alay konusu ediliyordu. Buna rağmen Japon halkının araba tercihini %90 oranında Toyota’dan yana kullanması, Toyota’nın kendini geliştirebilmesini ve müşteri taleplerini karşılayabilmesini sağladı. Öyle ki 1970 yılına gelindiğinde, Toyota arabaları dünyada tasarruflu olması ve kaliteli işçiliğiyle saygı görmeye başladı.
***
Bir zamanlar otomotiv endüstrisinde yaşanan Amerikan markalarının üstünlüğü, bugün teknoloji alanında karşımıza çıkıyor. Kişisel bilgisayarlar, işletim programları, ofis yazılımları, mobil teknolojiler, sosyal medya şirketleri, arama motorları, cloud sistemleri vb.daha birçok alanda Amerikalı firmalar sektörü ele geçirmiş bir haldeler. Dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de yoğun şekilde tercih edilen Amerikan teknoloji markaları, yerli teknolojinin geliştirilmesinde bir tehdit olarak karşımıza çıkıyor.
***
Bugün ülkemizde bazı firmalar, Amerikan teknoloji markalarına alternatif ürünler ortaya çıkarıyor ve bunları biz tüketicilerin kullanımına sunuyor. Aşağıda Amerikan markalarına alternatif olarak tercih edilebilecek markaların bir listesi mevcuttur. Bu ürünler şu an için Amerikalı rakipleri ile rekabet edecek seviyede değil ama geçmişte Japon halkının yerli üreticisine sahip çıktığı gibi biz de bu markalara sahip çıkarsak, bu alanda faaliyet gösteren firmaların üretimlerinde kalitelerini arttırmalarını, daha ileri teknolojide ürünler üretmesini sağlayabiliriz.
İşletim sistemi: |
Yabancı: Microsoft windows,Apple MacOS,Linux |
Alternatif yerli: Pardus |
Arama motoru: |
Yabancı: Google, Bing,Yandex |
Alternatif yerli: Yaani |
Bulut depolama: |
Yabancı: google drive, dropbox, onedrive |
Alternatif yerli: Lifebox, Safir Depo |
Dosya transferi: |
Yabancı: Wetransfer |
Alternatif yerli: File Goes |
Mobil mesajlaşma: |
Yabancı: Whatsapp,telegram,messenger |
Alternatif yerli: Bip Messenger, Dedi |
Akıllı telefon ve tablet: |
Yabancı: iphone, ipad, samsung, huawei,xiaomi |
Alternatif yerli: Vestel, Casper, General Mobile, Turkcell, Preo, Reeder, Piranha, Kaan |
***
Bu ürünler için %100 yerli değil yorumunda bulunabilirsiniz ama bugün globalleşmiş dünyada -özellikle de teknoloji alanında- başka ülkelerden hammadde tedariği oldukça yaygın bir hale gelmiştir. Bu noktada F35 uçaklarının ana gövdesinin Türkiye’de, kapı mekanizmasının Hollanda’da yapılması ya da bir çok cep telefonunun cam ekranının Çin’den, çipinin ise Taiwan’dan tedarik edilmesi gibi bir çok örnek verilebilir. Günümüzde artık üretmek zor değil, önemli olan üretilen ürünü satabilmek.
***
Özellikle teknoloji alanında yerli üretimi kayırmak ve az çok demeden yabancı teknolojiye bir anlamda boykot uygulamak, ülkemizin teknoloji çağında sözü geçecek teknoloji firmalarına sahip olmasının önünü açacaktır. Gelecekteki büyük savaşların topla tüfekle değil; yazılımla, donanımla ve bilgiye erişimle olacağını unutmayalım. Herkese hayırlı kazançlar dilerim.