İnsan düşüncesinin üstünde hakimiyet kurma girişimleri dur durak dinlemeden devam ediyor.İçine doğduğumuz kültürel hayatın fikirler üzerinde ki önemi büyük ve yönlendirici,neyi nasıl yapmamız gerektiğini sanki sosyal ortamlar belirliyor.
Peki hakikat farlı algılanıyorsa ne yapmalı ?
Düşüncenin ele aldığı konuya uygun olması demek olan hakikat gerçekler üzerine inşa edilir.Fizik ,metafizik ve ahlaki öğeleri içerir.”Dünyamız güneş etrafında dönüyor “ fizik hakikatı ,” Allah (c.c) vardır”metafizik hakikat, “büyüklere saygı borçtur” ahlaki hakikata örnek olarak verilebilir.Toplum genelinde hakikatlerin çok değişik olabileceğine dair devamlı yanlış bir algı yapılmakta ortaya çıkan elim sonuçlardan da dersler alınmamaktadır.Herkesin hakikatı farklı olabilir mi?Bu durum ilmi ve kadim anlayışa terstir.
Boş ve zararlı arzuların peşinde koşanların istekleri Kuranı Kerim de “Heva”olarak anlatılır.Kendini aşırı beğenen ve arzuların esiri olmakla hayatına devam edenlerin kavramlar üzerinde oynaması boşuna olmasa gerek.”Şimde söyle bana ,ey Peygamberim,hevasını tanrı edinmiş Allah kendisini bir ilim üzerine şımartmış,kulağını kalbini mühürlemiş ,gözüne de perde germiş bir adama Allah tan başka kim hidayet verebilir?Hala iyi düşünmeyecekmisiniz ?” (Casiye,23)
Dinimizin hayata dair getirmiş olduğu temel ilkeler çözümün dışında tutulursa ortaya çıkabilecek durumun vahim neticeleri her geçen gün daha iyi görülebiliyor.” Artık hevanıza uymayın ki adaleti gerçekleştiresiniz “ (Nisa,135)hikmetinden yoksun olmanın bedeli ortada değil mi?Çözüm için zan ,istikbar ,bilgisizlikle yola devam edenlerin istekleri hep düzensizlik ve anarşi olmuş adaleti engelleyerek ,insanı şeytanın oyuncağı haline getirenler yerler ve göklerin denge ve düzenin bozulmasına da sebep olmuşlardır.
Dünya ve ahireti bütün içerisinde ele alan aşırılıklara yer vermeyen,barışı esas ilke olarak gören ,sınıf farklarına yer vermeyen,akıl ve ilimin rehberliğiyle yola devam eden,vicdanları yücelten güzel ahlak üzere tamamlanan dinimize ne kadar da muhtacız.
Hayal aleminden gerçeklerin alanına geçmek şart.Var olmak için yaptıklarımıza baktığımızda derin hikmetlere ulaşabiliriz.Allah emir ve yasakları insanlar için ne büyük bir saadet!”Allah size kolaylık ister ,sizin için zorluk istemez” (Bakara,185) ve “ Allah sizin için kolaylaştırmayı ister “ (Nisa,28) ayetleri ortada iken ilahi emir ve yasakların gönderilişini anlamamak ne acı.Dinimizin genel maksatları şu başlıklar altında incelenebilir;
1-Bir yararın elde edilişi. 2-Bir zararın önlenmesi. 3-Bir zorluğun hafifletilmesi
Mesela ,içki ve kumar yasağı getiren ayet bunun hikmetinin,şeytanın vücut vereceği pislik,öfke düşmanlıktan uzak kalmak,namazı emreden ayet bunun hikmetini “Açık ve gizli kötülüklerden alı koymak “ (Ankebut,45) ,zekatı emreden ayet bunun hikmetini temizlenip arınma ,malı bereketlendirme olduğunu bildiriyor.Hülasa sözü Eşrefoğlu Rumi gibi söylemek icap ederse şu beyitleri yazmamız gerek.
“İlm ü amel terdeler,Dostla ahdi berk edeler .Yüz tutup Dosta gideler,aldanıp da kalmayalar”