Bir bilgeye sormuşlar göz nedir?
Bilge cevap vermiş; Göz, hakikat âleminde sözdür. Söz gerçek manada yüzdür. Yüz ömür serüveninde özdür. Özü pak olanın yüzü de paktır. Yüzü pak olanın sözü tektir. Sözü tek olanın gözü ak' tır. Ak onan hak iledir. Hak ile olan huzuru tadar, der.
Bu güzel edebi değerlendirme ile insanlar arasında iletişimin nitelikli ve doğru istikamet üzere olmasındaki etkenleri sıralarken bütün değerlendirmelerden ortaya çıkan sürecin adalet olduğu sonucuna varır. Ve yine ilmi bir lisan ile devam eder.
Ak olan göz pak olan yüzü arar. Bulduğunda ona merhamet merhalesinden derin bir serüveni sorar. Yüz göz ile gerçeğe yol alır. Yüz ile gözün pusulası sözdür. Söz tek olursa hedef istikamet üzere varmak vuslattır, der.
Verilen sözün yerine getirilmesi ve bu hassasiyete önem vermesi insanlar arasında huzurun devamlılığı ve sistemsel suhuleti sağlarken aynı zamanda adaletin de koruyuculuğunu temin eder görüşünü ortaya koyar.
Vuslata eren söz mutlak gerçek olan öze ulaşır. Özün sözü, sözün yüzü, yüzün gözü bir lokomotif gibi serüvene sevk etmesi hayattır, der.
Doğup büyüyen, yaşayan ve ölen insanoğlu için sözün öze intikal ederek müreffeh bir yaşamı nasıl sağladığına dikkat etmemiz gerektiğini beyan etmektedir.
Hay var olmaktır. Hayat hay ile var olmaktır. Hay ile var olmak, yoku var edenin varlığı var etmesi ile yokken var olmaktır, der.
İlahi nizamdan hiçbir şekilde çıkılamayacağı ve her şeyin takdiri Yüce Allah’ın himayesinde olduğunu belirtmektedir.
Hayatta var olmak. Varlıklı olmak değildir. Yok, yokken de var olana tabiî olmaktır. Yok, yokken de var olan haktır. Hakkı hakiki manada görmek paktır, der.
İnsanın bir sınav için geldiği dünyada ebedi olmadığı ve bu süreç sonrasında tekrar gerçek âleme intikal edeceği, bunun içinde emmare değerleri yani dünyalık arzuların ahiretin var olduğu gerçeği ile tasarlanmasına vurgu yapmaktadır. Yani her ne yaparsanız yapın adil olun, dünün bu günü olduğu gibi bu günün de yarını olacak tezi ön plana çıkmaktadır.
Paka ulaşan göz pektir. Gözün gördüğü pek tektir. Tek olan heptir. Hep olan haktır. Hak olan Vahit’tir. Vahit olan Hay’ dır. Hay olan Kayyum' dur. Kayyum olan Mukaddime’dir. Mukaddime ikramdır. İkrama ulaşan Ekrem’dir. Yaşayan ama hayatta var olmayan ekremi göremez, der.
Yüce Allah’ın ‘Zati Ve Subuti Sıfatları’na göre emel ve eylem tasarısına dikkat ederek hayata yön vermemiz ve had hususuna riayet etmemiz gerektiğini belirtmektedir.
Bu yüzden yüzü kara, sözü sözlükte ara, özü tetkik ile bulasın nasihati intikal etmektedir, der.
İlk emir olan oku buyruğunda olduğu gibi akledip, düşünüp istişare içerisinde adaleti gözeterek sonuca odaklanmamız gerektiğine vurgu yapılmaktadır.
Adeviye nedir diye sorduklarında aydınlığın içindeki leke, gözü kara olduğu için yüzü yoktur sözü eke, sözü eke olanın olmaz özü, özü olmayandır hayatta var olmasa da yaşayan, der.
Çıkar ve rant için olduğunun ötesinde görünen, suhuleti bozan, nizam dengesini sarsan her fert mahşerde hesaba çekilecektir. Siz siz olun bu minvalde olan kişi ve gruplardan mutlak suretle uzak durun demektedir.
Peki, nedir hayatta var olarak yaşayan?
Varlığın ezelini bilmek, var olanının özüne girmek, yokken varı var edene yönelmektir. İşte bu bir serap değil gözüm görebileceği en mükemmel bakış açısı olan Sena’dır. Bu minvalde senadan baktığında gördüğün berrak bir semadır, der.
Adalet içinde adil bir şekilde yaşayan bir toplumun bütün nifak ve entrika unsurlarından uzak kalacağı ve bu değer bütünlüğünün huzuru suhulet içerisinde yaşatacağı tezini savunmaktadır.
Sizce göz nedir?
Serdar Bozdoğan
Stratejist yazar