"Mutluluk, birbirini tamamlayan ufak tefek duyguların bir araya gelmesinden doğar." diyen Cengiz Aytmatov ne de güzel tarif etmiş, değerlerin temelinde olması gereken formülü.
Ufak tefek olan duygular çay ile şeker, tuz ile çorbada nasıl bir bütünlük sağlıyorsa insanlar arasında da aynı minvalde etkili iletişime olanak sunar.
Mutluluk, tek kişilik bir eylem değildir.
Değerlerin bir bütün hâlinde bir araya gelmesi,
Duyguların birbirini tamamlar nitelikte bütünleşmesi,
Zıtlıkların çatışma değil de uzlaşı ile ortak noktada buluşması,
Hedeflenen hayal kavramının, birbirine endeksli olarak paralel evrende bütünlük sağlaması,
Acının hissedilip hüzne dönüşmeden huzur ile telafi edilmesi,
Şefkat ve merhametin, iri ve diri tutulup karşındakinin de hayattan bir beklentisi olduğu hakikatine odaklanılması,
Her türlü yaraya en iyi gelen merhemin sevgi olduğu kanaatinin güçlü tutulması vb. birçok ortak nokta ile hareket edilerek elde edilen kazanımın adıdır mutluluk.
Sevgi, merhamet, şefkat, yardımlaşma, dayanışma, anlama, anlaşılma, dinleme, dinlenme ve huzurun kendi içindeki dışa kapalı şifresidir mutluluk.
Azmin, gayretin, mücadelenin, münazaranın, mülâhazanın, sosyolojik, sosyo-psikolojik ve sosyo-ekonomik dengelerin olumlu bir şekilde tezahür ederek insan hayatına neşe, barış ve başarı sunan duygudur mutluluk.
Korunması gereken değer, muhafaza edilmesi gereken güç, bahşettiği için Yaratan’a (Yüce Allah’a) sonsuz ve sınırsız dua etmemiz gereken nimettir mutluluk.
Dünya hayatında ömür sürerken müreffeh bir saadet özlemine giden yolda en iyi pusuladır mutluluk.
Yeni bir gün...
Yeni bir yol...
Yeni bir yıl...
Yeni umutlar...
Yeni başarılar...
Mutlu ve huzurlu yarınlar sizinle olsun...
