İlim severek icra edilen gayretler karşılığında hâsıl olur. Bilim severek icra edilen ilim sayesinde tezahür eder, oluşur, gelişir, değişir ve büyüyerek bir vizyona dönüşür.
İlimin ve bilimin merkezi hiç kuşkusuz üniversitelerdir. Yeni fikirler, yeni teoriler, yeni umutlar, yeni ufuklar için bir rehberdir.
Hayalin oluşması ve tekraren pratiğe dönüşüp gerçeğe ulaşması evresinde bir projenin ilk kıvılcımı üniversiteden çıkar.
Hele günümüzde de eğitimde neler oluyor sorusu gündemden hiç gitmezken olumsuz düşünenlere umut ve farklı bir bakış acısı ile ufuk çizmek adına Atatürk Üniversite’sine bir bakın derim. Eğitim sistemini araştırıyoruz diyenler adına Atatürk Üniversitesini ziyaret edin derim.
Yeni bir bakış acısı, yeni ve farklı bir vizyon ile doğunun göz bebeği Erzurum’dan batıya farklı bir renk katan, öğrencisi ile akademisyeni uyum için de olan, gençlik kulüplerinin sosyal, kültürel ve bilimsel projeler ile gayretler sergilendiği bir yerdir Atatürk Üniversitesi.
Rektör olarak göreve geldiğinden beri güçlü bir akademik ekip ile farklı bir bakış acısı çizen değerli hocamız Prof. Dr. Ömer ÇOMAKLI Üniversiteyi bir bilim atölyesine çevirmiş, gittik, gördük ve yerinde inceleyerek şahit olduk.
Bünyesinde kurulan Uzay gözlem evi projesi ile üniversiteden ziyade devletimize çok büyük bir katkı sunmuştur. Sosyal politikalar havuzu, proje geliştirme, öğrencileri ar-ge ünitesine sevk etme, münazara ve mülahaza etkinlikleri için kulüpler kurulmuş ve daha nice etkinliklere olanak geliştirmiştir.
Her kulüpte alanında uzman bir akademisyen üniversite ile işbirliği içerisinde öğrenciye köprü olmuş.
"Önce yürümesini öğrendiğiniz yolda, sonra koşmaya başladığınızda sizi kimse tutamaz" sözü akla gelir ve dönüp kendime burası Atatürk Üniversitesi derim.
Soğuk bir iklimde sıcak bir yuva, konulara kuş bakışı bakmak yerine teorik olarak bilimsel uygulamalar ile bilimin hakkının verildiği bir yer arayan varsa buyursun derim.
Sıcak muhabbeti, tevazu eşliğinde geçen mesai kavramı ve her seferinde durum değerlendirmesi ile yeni fikirlere ulaşmak isteyen bir kadro burada mevcut.
Hepsinin de ülke sevdası, memleket hayali ve millet bütünlüğü birer meşale gibi yanıyor. Bütün meşaleler bir araya geldiğinde güneşi kıskandıran bir ışık eksenini oluşturuyor. Üstelik bu ateş yakmıyor aksine zihinleri karanlık düşünceden, olumsuz eylemden, lüzumsuz bakış açısından arındırıp sade ve yalın bir halde toplumu kalkındırmak için yanıyor.
Küçük imkânlar ile büyük işler başarmak yüreğinde iman, zihninde fikir, dilinde güzel zikir olan erdemli aydınlar ile olur. Prof. Dr. Ömer ÇOMAKLI hocamız tamda tarife örnek bir arif modeli olarak ele alınmalıdır.
Dünya da ilk 500 üniversite arasında Türk üniversitesi yok diyenler büyük bir yanılgı içindedirler. Çünkü henüz Atatürk Üniversitesi ile tanışmadılar. Gelip güzel projeleri, sade konsepti ama kaliteli akademik kadrosunu gördüklerinde onlarda kanat edecek ve dünyanın ender üniversitelerine her ne kadar "Türkler çıldırmış olmalı" deseler de başarıya yenik düşüp hak ettiği yeri verecektir.
Zira bu dünyadaki ilk 500 üniversite skalasına da hiç gerek yok. Önce bizim kendimiz olarak akademisyen, gazeteci, araştırmacı, bilim adamı, stratejist, kamu yöneticisi olarak Atatürk Üniversitesine misafir olmalıyız. Hoş bir sohbet ve güzel misafirperverlikleri eşliğinde üniversiteyi tanımalı ve anlamalıyız.
Çığır açan, yeni rotalar belirleyen, her şeye rağmen elindeki ile kanat ederek başarıyı hedefleyen bir kadronun kazanamayacağı hiç bir zafer yoktur.
Öğrencilere samimiyeti, sorgulamayı, araştırmayı, inceleyerek sonuca ulaşmayı ama her şeye rağmen tevazudan taviz verilmemeyi birer ilke olarak aşılayan ve her ne olursa olsun tebessüm ve tefekkürden geri kalmamayı öğreten bir üniversiteyi hayal edenler Atatürk Üniversitesine buyursun.
Serdar BOZDOĞAN
Stratejist - Yazar