Vakitler nasıl geçiyor,ömür ne de çabuk geçti.Farkına varıp nelerle imtihan olduğumuzu düşünmeye başlamakla değişen ve mana kazanan aleme de giriş yaparız.

İlgi ,sebep sonuç ilişkisi ,olayların hikmeti derken bir bakarız ki nerelere gelmişiz.Çile yok mu?Elbet girilen bu yol çilesiz olacak değil ya.Zahmet çekmeden  neye ulaşabiliriz ki?Peki bu işler ne zaman olur?Sorularla hayatımızın kuşatıldığı bir evre var işte o anları iyi  bilirsek marifet eşiğinden içeri girer hikmetlerle dolu o dünyanın bin bir penceresinden varlığın farklı boyutlarını izleriz.

İhtiyaçlar hayatımıza şekil verir.Temelde tarif edilen ihtiyaç alanının sınırları mekan ve zamana göre değişirken bu ihtiyaçların temin edilmesinde doğruluk ekseni hiç ama hiç değişmez.Doğru ve dürüst çalışan Allah ın bütün nimetlerinden faydalanır ,Allahın rızasına nail olur ve halkın itimadını kazanır.Doğruluk ,dünya da şeref ,ahirette de saadet ve selamete vesile olur.Doğru  insanlar izzet,şeref,fazilet,iffet,haysiyet ve vakar sahipleridir.Dürüstlük bir bağdır ki ,bütün insanlar birbirlerine bu bağla bağlıdır.Doğru ve dürüst insanlar arasında kardeşlik ,esirgeme ve bağışlama ,saygı ve sevgi,dostluk bağları çok kuvvetlidir.Doğruluk ve dürüstlük  bütün inançların ,sözlerin ve işlerin ruhudur.Bunun için islam dini insanoğluna inançta,sözde işte doğruluk ve dürüstlüğü emreder.Cenabı Hak Resülü Ekreme ;”Emrolunduğun gibi dosdoğru ol” diye buyurmuştur.Peygamberimiz de ;”Doğruluğu iltizam edin ,doğruluk insanı iyiliğe götürür iyilik de insanı Cennete de götürür “ buyurmuştur.

Kuranı Kerim de “ Sıratı müstakim” olarak kırk a yakın yerde geçen dosdoğru yol hedefe götürücü ve erdirici bir yoldur.Fıtrat olarak da bildiğimiz bu hikmet Yaratıcı tarafından da izlenir ve Müslümanlar hal ve hareketlerinde bu tarz tavır üzerinde olmaya çağrılır.Şura suresinin 53. Ayetin de sıratı müstakim ; “Göklerin ve yerin sahibi olan kudretin yolu” diye tarif edilir ,günlük beş vakit namazın her rekatın da okunması şart olan Fatiha da inanlar “Bizi sıratı müstakime ilet” şeklin de dua ettirilir.Çok büyük hikmetlere bizi götüren Kuran ı Kerim in ana yol ve gayelerini şu başlıklar altın da toplayabiliriz;

            A-Tevhit; yani Allah ın birliği.

            B-Nübüvvet.

            C-Ahiret.

            D-İbadet,istikamet ve adalet.

Dinin sadece temennilerden ibaret olmadığı bizzat hayatın içinde yer alması gerektiği gün gibi ortada iken dine sırlarla dolu bir  alan tanımlayıp ,folklorik öğeler ışığın da sadece metafizik tatminlerle anlatılan bir dinin İslamiyet olmayacağı her geçen gün daha iyi anlaşılıyor.

İnsanlar arasında haset ,garaz,kin ve buğz ,düşmanlık ve nefret çoğalıyorsa çözüm için islamiyetin önereceği yol ortada.

Hülasa Eşref oğlu Rumi gibi diyecek olursak;

İlmi amel terdeler dostla ahdi berk edeler –Yüz tutup Dosta gideler ,aldanıp da kalmayalar”