Nişabur'da doğan Feridüddin-i Attar (1119-1234) tasavvufi konuda değerli eserler bırakmış büyük bir bilgin, hikmet ehlidir. Attar, zamanından itibaren kitapları ile dikkatleri toplamıştır.
Kitabta tefsir, fıkıh, kelam, felsefe, ahlak, dini tecrübeye ait çok değerli bilgiler vardır. Attar "Mantıku'at-Tayr"iyle temsîlî bir surette Allah'a vuslatı anlatmaktadır. Temsil için kuşlara yer verilir, hikayeler anlatılır. Hikayeler umumiyetle kısadır. Hikayelerden sonra Attar bu hikaye münasebetiyle düşündüğü fikirleri anlatır.
Kuşlar, salikler, hakikat yolunun yolcularıdır. Hüdhüd de kılavuzları, yani mürşittir. Simurg ise ulaşılacak hedeftir. Konu şudur: Kuşlar bir araya toplanıp;
"Bu zamanda hiçbir ülke padişahsız değil.. Padişahsız ülkede nizam, intizam olmaz. Kendimize bir padişah seçelim" diyorlar. Bu sırada Hüdhüd geliyor "sizin zaten bir padişahınız var ama haberiniz yok. O bize bizden yakın ama biz ondan uzağız. Daima padişah odur. Adı Simurg'dur, binlerce nur ve zulmet perdeleri ardındadır. Gelin de onu arayıp bulalım" diyor. Kuşlar Simurg'a ulaşmak için Hüdhüd'ün kılavuzluğunda yola çıkıp istek, aşk, marifet, istiğna, tevhit, hayret ve fakru fena vadilerinden geçiyorlar. Fakat kuşların büyük bir kısmı yarı yolda çeşitli sebeblerden dolayı Simurg'a ulaşamıyorlar. Nihayet, yüzlerce kuştan ancak otuz kuş, bu vadileri aşabiliyor, Simurg'a vasıl oluyorlar ve Simurg tecelli ediyor.Daha sonra ne olmuş dersiniz bunu da sizlere bırakıp bir hikaye ile yazıma son veriyorum.
HİKAYE
Polis, bir sarhoşu adam akıllı dövmeye koyulmuştu. Sarhoş dedi ki: polis, pek o kadar üstüme varma!
Eğer haram olan her şey, adamı sarhoş edip yere yıksaydı.
Emin ol benden fazla Sarhoş olurdun; fakat kimse kendi ayıbını görmez.
Beni dövmede, bana zulmetmede, bundan ileriye gitme. Birazcık da kendinden ibret al, insafa gel!
Kendi kendisini terbiye edebilen başkalarını da terbiye edebilir. Kendi kendisine yardımı dokunanın iyi kötü, başkalarına da yardımı dokunabilir.
Mantıku't-Tayr, Feridüddin-i Attar, M.E.B yayınları