Yaşadığımız güne inanmak o denli zor ki. Çocukluk döneminden başlayıp ilerleyen hayat kendi getirdiği sürprizlerle, acı tatlı olaylarla yaşanıyor gidiyor.
Din muameledir; yani hayatın kendisidir. İnsanın yaşadıklarından tutun da beklentilerine kadar bütün olanları ve olacak olanları kapsar. Herşey yaşarken olur. İslâm kültürü içerisinde insanların hayatlarına önem verilir. Zevk ve ibretle okuduğumuz biyografik eserlerin cazibesi her insanın hayatında bize dair izlere rastlamamızdan kaynaklanır.
"Hayatım İbret Aynası" isimli kitap değerli İslâm alimlerimizden Ahmet Muhtar Büyükçınar Hocaefendi'nin hatıratı.
Dört cilt halinde yayınlanan kitabın ilk cildi hocanın çocukluk yıllarına ayrılmış. Dertli, ızdıraplı, maceralı, yorucu ve kararsız ve fakat geleceğin ilim ve mücadele dönemine hazırlayan çetin hayat yılları biçiminde sunulan kitabı okumanın hayatımıza katacağı umudun zorlukları aşmada yardımcı olacağına inanıyorum. Kent dokusunun akıl almaz sosyal ilişkileri içerisinde İslâm'ın kültürümüze etkisi çok az olmaktadır; bunda en büyük faktörün bilgi eksikliği olduğunu düşünüyorum. Ali Ulvi Kurucu tarafından bir takriz yazılan kitap,
‘Bir azim, eğer iman dolu bir kalbe girerse
İnsan da o imandaki son sırra ererse
En azgın ölümler ona zincir vuramazlar
Volkan gibi coşkun akıyor, durduramazlar ‘
dizeleriyle başlıyor. Ahmet Muhtar Hocaefendi'nin iman ve İslâm uğruna çektiği meşakkatlerin, o yolda gösterdiği azm ü sebatın ve yurdumuzda zayıflayan iman ve ilmi ihya için göğüs gerdiği zahmetlerin anlatıldığı kitabı neşre M. Ertuğrul Düzdağ'ın hazırladığını belirtmemiz kitaba ilgiyi daha da artıracaktır.
Hayatım İbret Aynası, Ahmet
Muhtar Büyükçınar, Marifet Yayınları,
İstanbul, 1996.