Düş Kırığı'nda hikmetten serpintiler var. Gül'ün üzerine ağan çiğ taneciklerinin gün doğuşunda yaşayacakları kıyametin hüznü görülür.
Sayın Sadık Yalsızuçanlar'ın kitap kaleleri her geçen gün çoğalıyor. Kendini anlatıyor yazar. Etrafındaki nesneleri kâdim kültürün bakışı ile yorumluyor ve bunlardan çıkardığı aydınlığı bir meşale gibi kullanıyor. Yazarın, ailesinden, çocukluğundan ve yaşadığı çevredeki insanlardan bahsettiği bölümlerde yeraltı ırmaklarının gümbürtüsünü duyabiliyorsunuz. Çorak topraklarda, yer yer yeşil çevrede su göremezsiniz, şaşırır kalırsınız ama o yeşilin altından kimbilir hangi ırmak akıyordur.
Sayın Yalsızuçanların dilini ham şiir olarak nitelendiriyorum. Denemelerinde lirik üslubu ile yazar sanki kendini şiirden bilerek ayırıyormuş izlenimini veriyor.
"Sanatçı olarak bize düşen Yaratıcı'yı taklit çabası içinde olmak değil, bizi O'na ulaştıracak yol üzerindeki engelleri ortadan kaldırmaktır". Andrei Tarkovsky'nin bu ifadelerine benzer daha başka alıntılar durup düşünmemizi sağlıyor.
Düş Kırığı'nda yer alan denemeleri bu günün insanını tanıma açısından bir veri olarak ele alabiliriz diye düşünüyorum.
Düş Kırığı, Sadık Yalsızuçanlar, Kırkambar Yayınları, İstanbul, 1998.
NEHİRLERİN DİLİ
Okumayı kitaplara indirgemenin bedeli mutlak basiretsizlik olarak karşımıza çıkıyor.
Okumaktan mana ne? Kendinin farkına varamayan, alfabe harflerinin zindanlarında kalanlara okumanın sonsuz özgürlüğünden nasıl bahsedebiliriz? Çevremizi saran simgeleri sadece kitap yazıları ile sınırlandıran görüşü aşmalıyız. Tabiatın, börtü böceğin ve insanların diline aşina olmak zorundayız. Göç eden turnaları görüp de nereye gittiklerini sormayan zihniyete dağlara vuran güneşin sıcaklığını bilmem nasıl anlatmalı?
Kaygılarımız ortak. Sayın İhsan Süreyya Sırma "Nehirlerin Dili"ni kaleme alma sebebini bize "Allah'ın yaratmış olduğu tabiatın her zerresinin, kendine özgü bir dili var. Fakat nasıl ki biz insanlar, kendimiz gibi olan milyarlarca insanın bile dilinden anlamıyorsak, tabiattaki diğer yaratıkların da büyük bir kısmı yekdiğerini anlayamamaktadır" biçiminde ifadelendirirken ne kadar da anlamlı şeyler söylüyor? Sayın Sırma'ya kitabında dile getirdiği konularda katılmamak mümkün değil.
Nehirlerin Dili'nde tarihe farklı bir anlam yüklemek isteyenler çok ilginç anekdotlar bulabilirler.
Nehirler bizsiz çağlıyor.
Nehirlerin Dili, İhsan Süreyya Sırma, Beyan Yayınları, İstanbul.