İyi ili kötünün mücadelesi ömür boyu sürer durur.Hayata dahil olduğumuz kendi zamanımızda biz de iyi ile kötü arasında salınıp dururuz.İyi nedir ,kötü nedir?Diye kendimize sorar dururuz.
Kötü din ve sağlıklı aklın çirkinliğine hükmettiği veya güzel olmadığından kuşku duyduğu fiildir.Dikkat ederseniz neyin iyi ve kötü olduğu fiilleri önce dinimiz sonra da aklımızda başlıyor ve karar aşamasına geliyor.Dinimizin sınırlarını belirlediği kötülük aynı zamanda toplum geneli tarafından çirkin olarak tanımlanır,yalan ,hile ,kumarbazlık,faizcilik,adam öldürme,hırsızlık,eşkiyalık gibi şekillerle ortaya çıkar ki bu ve benzeri nice yanlışlıklarla mücadele bizim görevimizdir.
Peki bu nasıl olacaktır?
Peygamberimiz bir gemi örneği ile bu konuda bizlere şunları söylüyor; "gemideki yolcular su ihtiyaçlarını güvertedeki su deposundan gidermektedir.Ancak güvertede oturanlardan bazıları su almak için aşağı katlardan gelenleri horlamaya,kovmaya başlar.Ötekiler de bu kötü harekete seyirci kalırlar.Bir süre sonra alt kattakiler derler ki "azar işitmektense ,geminin dibini delelim,suyu doğrudan nehirden alalım" ve gemiyi dipten delerler,su almaya başlarlar akabinde gemi su alır ve batar".Hazreti Peygamber efendimiz bun takib edenleri de şöyle anlatır."Eğer yukarıdakiler su alımını engelleyenleri durdursa yani münkere karşı çıksalardı bu sonuç doğmazdı".Çok çirkin bir tavır olan "bana ne"demeyi Kuranı Kerim yermiş felaketlerin temelinde "bana dokunmayan yılan bin yaşasın"anlayışının yattığını vurgulamıştır.
Kötülükle mücadele el ile,dil ile ya da gönülden karşı olmakla yapılacaktır.Sizi en iyisini söyleyeyim gelin önce biz kötü olmaktan vazgeçelim de kimseyi kendimizle meşgul etmeyelim.Yanlış ne varsa ondan uzak olmak,çirkin ve kötü her fikir ve davranıştan uzak durmak birinci vazifemiz olmalıdır böyle yapmakla etrafımızda bizi seven insanların çoğaldığını görecek ve çok da sevineceksiniz.
Başarı ve mutluluk iyilikle çoğalacak hayatımıza yeni mutluluklar gelecektir.