Depremden bu yana yaklaşık iki ay geçti. Kaybettiğimiz yakınlarımızı gömdük. Geride bir hoş sada bıraktılar bir de paylaşılması gereken miras… Mirasçıların birbirlerine düşmemesi, paylaşımın kavgasız gürültüsüz ve en adil şekilde yapılması için gerekenleri anlatacağım bu kez.
Her işlem adım adım yapılmalıdır. Bu sayede hem hak kayıplarına engel olunur hem de miras paylaşımının karmaşık ve içinden çıkılmaz bir hal almasının önüne geçilir. Öncelikle mirasçılık belgesi alınarak kimlerin hangi oranda mirasta pay sahibi olduğu tespit edilmelidir. Mirasçılık belgeleri noterliklerden veya sulh hukuk mahkemelerinden alınabilir. Ancak birbirine mirasçı olan kişilerin(karı-koca, çocuklar, anne-baba) depremde aynı anda ölmesi durumunda noterlikler mirasçılık belgesi veremez. Bu durumda sulh hukuk mahkemesine başvurularak mirasçılık belgesinin alınması gerekiyor.
Mirasçılık belgesi alındıktan sonra, kimlerin hangi oranda pay sahibi olduğu ortaya çıkartılmış olacaktır. Ardından; terekenin tespiti davası açılması en doğrusu olacaktır. Zira miras bırakanın bütün malvarlığının tam olarak ortaya çıkartılması için en doğru yol terekenin tespiti davasıdır. Mirasbırakanın, mirasçıların bilmediği malvarlığı olabilir. Hangi bankada hangi miktarda parasının olduğu mirasçılar tarafından bilinmeyebilir. Kimlerden alacaklı olduğu, kimlere borçlu olduğu, mirasçılara geçen bir hakkının olup olmadığı da yine ancak terekenin tespitiyle mümkün olacaktır. Terekenin tespiti davasıyla miras bırakanın bütün malvarlığı gün yüzüne çıkar.
Terekenin tespitinden sonra; mirasçılar arasında paylaşımın nasıl yapılacağına dair bir anlaşma olup olmamasına göre süreç değişecektir. Taraflar arasında miras paylaşımına dair bir ortak fikir varsa; bu fikrin bütün detaylarıyla birlikte yazıya geçirilmesi, sonrasında mirasçılar tarafından imzalanması gerekir. Nitekim mahkemeler de miras paylaşımlarında yazılı anlaşma belgesinin düzenlenmesini şart koşmaktadır. Yazılı anlaşma belgesinin usulüne uygun, anlaşılır ve hiçbir hak kaybına mahal vermeksizin düzenlenmesi için bir avukattan yardım alınmasını tavsiye ederim.
Mirasçılar, miras mallarının nasıl paylaşılacağı konusunda anlaşamıyorlarsa; bir mirasçının açacağı “miras ortaklığının giderilmesi davası” ile miras paylaştırılacaktır. Bu davada; öncelikle para, altın gibi kolay paylaşılabilir mallar paylaştırılır. Taşınır veya taşınmaz malların aynen paylaştırılması sağlanmaya çalışılır. Mahkeme; eğer mümkünse hakkaniyetli ve pay oranlarına uygun olarak malları dağıtır. Bu mümkün değilse bütün malların değeri bilirkişi marifetiyle hesaplanır, ardından bu mallar ihale yoluyla satılır ve satıştan elde edilen para miras oranlarına göre mirasçılara dağıtılır.
Miras ortaklığın giderilmesi davası açılabilmesi için miras intikali yapılması şart değildir. Ancak mirasın iradi olarak(mirasçıların anlaşmasıyla) paylaşılması durumunda öncelikli olarak, sicile kayıtlı malların intikalinin yapılması, ardından herkesin sözleşmeyle kararlaştırılan malvarlığı değerini üzerine alması gerekmektedir. İntikal işlemleri yapılırken Vergi Dairesi tarafından, paylaşım oranlarına göre veraset ve intikal vergisi alınmakta, sicile kayıtlı malların mirasçılar arasında paylaştırılması, pay sahibi olan mirasçının adına tescilinin yapılması durumunda ise harç alınmaktadır. Anlayacağınız üzere bu işlemler karmaşıktır, sürekli devlet dairelerine gidip gelmeyi, haşir neşir olmayı gerektirmektedir. Ayrıca bazı işlemlerde tüm mirasçıların hazır bulunması dahi gerekebilmektedir. Bu yüzden; bütün mirasçıların güvendikleri bir kişiyi yetkilendirerek bu işlemlerin kolaylıkla yapılmasını sağlaması daha doğru olacaktır. Mirasçılık belgesinin alınması, terekenin tespitinin yapılması, paylaşım sözleşmesinin hazırlanması, intikal ve tescil işlemlerinin yapılması nitelikli işlerden olup, avukat tarafından gerçekleştirilmesi sizin için daha sağlıklı ve güvenilir olacaktır.
Ez cümle; vefat eden aile yakınınızdan size kalan son yadigarların husumet, kavga çıkarmasına engellemek için makul, ılımlı, çözümcül ve barışçıl davranmanızı öneririm.