Sosyal bir varlık olarak insanın şekillenmesinin bilgiyle alakası düşünüle gelmiş ona verilen ham bilginin kişide meydana getirdiği farklılıklara hayret edilmiştir.
Bilgi insan varlığına girince değişime kapı aralıyor.
Kitaplarda yer alan bilgi konuları öyle kendi başlarına dururken bir insanın o bilgilerle temasa geçmesi yeni doğumlara dirilişlere sebep olmakta bu yakınlaşmanın olumlu ya da olumsuz tarafları insanlığı kuşatmaktadır.
Fransız düşünürü Ernest Renan millet hakkında şöyle bir tanım yapıyor: “Geçmişte, halde ve gelecekte, hatıraları, yönelişleri birleşmiş olan varlıktır.”
Hemencecik akla gelen zaman, mekan uzay bağlamı da varlık, bilgi, ahlak temaları oluyor. Millet kavramı üzerinde düşünülmesi gereken önemli olgulardan. Şöyle bir tarifi ezberlemiştim:” Tarihsel olarak imparatorlukların çözülmesiyle ortaya çıkan ve aralarında ortak dil, din ve kültür bağı bulunan, ortak bir ülkü etrafında birleşmiş, aynı kaderi paylaşan ve bağımsız bir siyasi kimlikle aynı topraklar üzerinde yaşayan insan topluluğu.”
Açık net şekilde anlamını bulan tanımların kişilere göre kapalı yanlarının olmasını düşünüp dururum.
Nitelik dediğim olgunun her insana göre değişmesi öğretildi acaba öyle mi?
Ortak bir değer hükmü olmaz mı?
Soy birliği, toprak birliği, emek birliği şeklinde sıraladığım bütünün parçalarını bir araya getirdiğimde niye herkeste aynı çağrışım meydana gelmiyor? Gelmemesi mi gerekiyor da bunu zorlaştıran ben miyim?
Yüzyıllık sosyal tecrübemiz millet mefhumunun ayaklarını yere bastırdı. Kafalar hala karışık değişen, gelişip, farklı imkânlar sunan hayatı bazı önemli kavramlarla kuşatmak oradan verim almayı gerekli kılıyor.
Evet, Türk milleti olarak değişik tercihler yaparak bu güne geldik öğreklerimizle bundan sonra neler yapacağız. Model ülke mi modern ülke mi ya da kızıl elma mı?
Demokrasinin iki önemli saz ayağı var: hürriyet ve eşitlik.
Dünyanın ileri hedefleri hep demokrasi geleneği üzerine düşünüldüğünden fikir yürütmelerimizin potasında demokratlık yer alıyor faklı bakış açıları önce biraz göz ardı ediliyor ama ilerleyen vakitlerde durumun değerlendirmesinin sonsuz değişkenler etrafında şekillenmesi akla geliyor.
Hürriyet ve eşitlik.
Büyülü iki kelime, insanın aklını başından alıyor bilinmezler arasında durağan hayata öyle bir bakış açısı veriyor ki şaşırmamak mümkün mü?
Hele sözü şöyle tamamlayalım:
“Her sözde nasihat var
Her nesnede zinet var
Her işte ganimet var
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler”.