Zamanın anlamını kaybetmeye başladığı demler geldiğinde bir bakarız Oruç çıkıp gelmiş. Önce içimize hafif ürperti dolar, bizi kendimizle yüzleştirici sorularla şöyle derinden yoklar.
Ramazanı hakkıyla eda edemezsek?
Kaygının sebebi büyük, çünkü Ramazan’da imanlı bir gönülle ve sevabına bağlanarak tutulan Oruç’un geçmiş bütün günahlara kefaret olacağı müjdelenmiş?
Hazreti Peygamber (s.a.v.) Oruç için şunları beyan buyuruyor:
Sabrın yarısıdır.
Oruçlunun sükutu tesbih, uykusu ibadet, duaları makbul, amellerinin sevabı katmerlidir.
Oruç, maddi ve manevi kötülüklere tutulan bir kalkan; günahlara ve şeytanlıklara karşı sağlam kaledir.
Allah rızası için bir gün oruç tutanı Allah cehenneminden yetmiş sene uzaklaştırır.
Oruç ve Kur’an, sahiplerine kıyamet gününde şefaat edeceklerdir.
Oruç ibadetini yüreğimizde bu kadar kavileştiren yüce hikmetler bunlarla bitmiyor. Devamla Resülü zişan oruç için: “Misli yok bir ibadet” diyor. Peki oruçta ne oluyor, insan nelerle imtihan ediliyor?
Takatimizin sınandığı Ramazan ayının ibadeti evrensel özellik taşır. Kur’ânı Kerim’de “Ey iman edenler! Oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılınmıştır; umulur ki bu ibadetle takva makamına erersiniz” buyurulur.
Hayat neşesini devam ettiren yemek-içmek, aile münasebeti, oruçla gözden geçirilmekte, bize fâni nimetleri elinden alınmış birer ahiret yolcusu olduğumuzu anlatan ve bu suretle gönüllerimize ebediyet vakitlerinin heyecanını yaşatan pek mühim işler olduğu gerçeğine parmak basılmaktadır.
Oruç perhiz değildir!
Ramazan girince, cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır, şeytanlar da zincirlenir. Müminleri ulvileştiren, cennetlere lâyık hale getiren şu ibadetlere bakın: Oruç, namaz, fıtır sadakası, Kadir gecesi, mukabele, vaz-nasihat, ince duyarlılık, yufka gönül, yeme içmeden arta kalan telâşsız vakitler. Müminlerin, bilhassa Ramazan’da kuvvetlenen: “İrade, azim, sabır, sebat, kanaat, yardımlaşma” gibi duyguları onlarda polatlanmış bir iman meydana getirir.
Kötülüklerin Ramazan’da azaldığını istatistik bilgileri doğruluyor. İslam’ın ibadet gökkuşağı oniki ayla halelendirilmeli, toplumumuzun arayıp da bulamadığı hakikatler tecelli ettirilmelidir!
Toplu olarak tutulan oruçlarda millet olmanın temelinde yer alması gereken takva gerçeğine de dikkat çekmek istiyorum. Millet fikri sosyolojik ütopyaların ötesinde dini gerçeklerin ışığında aydınlatılsa orucumuz gök nimeti olur, bizler de ezel ebed yaşayan insan güzelleri oluruz.
Oruca sarılın! Zira, o benzeri olmayan bir ibadettir.