Eminim ki LC WAIKIKI markasını duymayanınız yoktur. Fransız George Amoual, 1985 yılında çocukluk arkadaşıyla birlikte bu markayı ortaya çıkarmışlar. Marka ismini belirlemelerine Hawaii’ye yaptıkları bir seyahat ilham olmuş. Çok beğendikleri Waikiki plajını markanın ismi olarak belirlemişler. İlerleyen yıllarda da Fransızca, “yakın arkadaşlar” anlamına gelen “Les Copains” sözcüklerinin ilk harflerini markalarının başına eklemişler. 80’li yıllarda Avrupa genelinde yayılan bu marka 1991 yılında Tema Grup tarafından satın alınmış.
Bu markanın satın alımını gerçekleştiren ve halen Tema Grup’un CEO’su olan Mustafa Küçük, iş hayatında gerçekten örnek alınası bir şahsiyet. Bir şekilde, ucundan kıyısından ya da tam ortasından dahil olduğumuz iş hayatına anlam kazandırabilen ve gelecek nesillere ışık tutan, ülkesinin geleceğini önemseyen bir lider.
Medyada kendisine pek rastlamazsınız. Sosyal medyada yer almaz ya da televizyon kanallarına pek demeç vermez. Sahibi ve genel müdürü olduğu şirketinde bile patron tavırlarına asla girmez. Mütevazi kişiliğidir bu şekilde davranmasına sebep olan.
Gelişen ve büyüyen ülkemizde mesai dediğimiz çalışma saatleri su gibi akıp geçiyor. Yeni başladığınız işinizde bir de bakmışsınız yılları devirmişsiniz. Bazen öyle bir temponun içine giriyoruz ki yaptığımız işin kendimize, kurumumuza, ailemize, ülkemize ne kadar değer kattığını sorgulamayı unutuyoruz. Böylesi yoğun iş telaşesi içinde Mustafa bey gibi şahsiyetlerin işe bakış açılarını görmek oldukça yararlı oluyor.
Bir konferansta kurum olarak gayelerinin çift kanatlı insan oluşturmak olduğunu şu tanımla ifade etmiş: “Bir kanadında erdem, diğer kanadında meslek dışı beceriler. Gövdesinde mesleki beceriler, kafasında misyon ve vizyon.” Sadece bu söz bile, üzerine düşünmeyi hak ediyor. Bu sözün gerçek anlamda yankı bulması için kendi iş hayatımızda bir empati yapmalıyız belki de. Empatiyi daha rahat yapabilmek amacıyla biraz örneklendirelim:
Misyon: Nedir şirketinizin varlık sebebi? Bunu ne kadar düşündük? Sadece size varlık kazandırması ve bu hayatta sırtınızı yere getirmeyip size sefa sürdürmesi mi? Bu sorunun cevabında, sosyal bir amaca hizmet etmek mutlaka yer almalı. Tabiki istihdam sağlamak en ulvi sosyal amaçlardan biridir ama daha özelde ürettiklerinizle de bir sosyal fayda gözetmelisiniz. Örneğin, LC Waikiki çok güzel bir hedef belirlemiş: Dar gelirliye ekonomik fiyatlı fakat kaliteli giyim eşyası sunmak. Belki de bu yüzden sloganları “İyi giyinmek herkesin hakkı!”..
Vizyon: En küçük bir şahıs şirketinden devasa şirketlere kadar hatta devlet kurumlarına kadar, ekonomik her kesimin bir vizyonu olmalı. Gelecek 10 yılını hayal etmeli, gayeleri olmalı. “2027’de şu kadar ihracat hedefliyorum.” “İlk 10 yıl Avrupa pazarı, gelecek 10 yılda da ABD pazarı benim markamı tanıyacak, kullanacak.” gibi hedefler, şirketlerin yönünü belirler.
Mustafa bey bir konuşmasında, LC Waikiki markasını satın aldıklarında sadece markanın hisselerini aldıklarını ve fransızların know-how’ı paylaşmak istemediğini anlatıyordu. O yıllarda, marka satın alındıktan sonra Mustafa bey, daha önceki iş tecrübesinden öğrendikleriye, tasarımdan dikime kadar ne varsa bilfiil, üşenmeden, sıkılmadan makine başında mesai yapmış. Bir işin patronu olmadan önce işçisi olmak bu olsa gerek. Yukarıdaki kendisine ait sözde yer alan “mesleki beceri” kavramı Mustafa bey’in hayatında tecelli etmiş resmen.
Kanaat etmek, sabretmek, çalışmak… Daha birçok erdem sıralayabiliriz fakat bu saydığımız erdemler Mustafa bey’in ve ekibinin hedeflerini gerçekleştirmelerinde onlara öncülük etmiş. Kendi satın aldığı markaya odaklanmış. Klasik Türk şirketlerinin hatası olan “bir işi rayına oturtmadan başka işe girme” gafletinde bulunmamış. Dünya markası olmak kolay değil tabii. Çok emek sarfetmiş. Yurtdışında 30’un üzerinde ülkede 400’e yakın mağaza, birçok ülkede üretim tesisleri, başka uluslardan onbinlerce çalışan... Hem markasını hem de ülkemizi uluslarası arenada tanıtan Mustafa bey için Türkçemizin çok güzel bir deyişi var: Tekkeyi bekledi, çorbayı içti.
Herkese erdemli, vizyonlu, misyonlu ve hayırlı kazançlar dilerim.