İnsanın var olması önce gelir. Bu varlığı korumak için ne yapmalı? Bunu Kur Korumalı Mevduat (KKM), konusundaki gelişme ile ilişkilendirerek açıklamaya çalışalım.
KKM, Hazine ve Maliye Bakanlığınca 20 Aralık 2021’de açıklanmıştı. KKM ilgili alınan yeni karara göre 1 Ocak 2024'ten itibaren TL dönüşümlü yeni KKM hesabı açılamayacağı, mevcut TL dönüşümlü KKM hesaplarının ise vade sonunda yenilenmeyecek.
Sistemi kısaca hatırlatalım: Bu sistemde kişilerin döviz mevduatlarını bozdurmaları veya mevcut TL mevduatlarını çeşitli vadelerle KKM hesabına geçirmeleri durumunda hesap açılış tarihi itibarıyla TCMB döviz kuru üzerinden TL mevduatlar dövize sabitlenmiş oluyordu. Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat Hesabı, Türk lirası birikimlerinizi kurdaki değişimlere karşı korumaktadır.
Sistem çok eleştirildi. En sık yapılan eleştiri KKM ile parası olanlara para aktarımı yapıldığı yönündeydi. Büyük sermayesi olanlar KKM olmasa da “kendini koruyacak” bir yöntem bulacağını düşünenlerdenim. Sonuçta az parası olan alt kesimler kendini nasıl koruyacak?
Korunmak
Kur Fransızca “cours” kökenli bir kelime. Yabancı paraların ulusal para cinsinden değeri olarak açıklanmakta. Koruma kavramı ise ekonomide bankacılık alanında, bir malda veya bir menkulde gelecekte ortaya çıkacak fiyat değişikliklerine karşı korunmak amacıyla vadeli bir sözleşme yapılması anlamında kullanılmakta.
Bu tanımlarda Türk lirası sahibinin parasını diğer paralar (döviz) karşısında nasıl koruyacağı anlaşılmalıdır. KKM bu yöntemlerden biriydi.
Aslında sadece ekonomik anlamda değil her konuda sade vatandaş büyük şirketler, STK’lar, silahlı unsurlar vs karşısında kendini nasıl koruyacak? Kalpsiz dünyada sade insan kendini nasıl koruyabilir?
Ders
Yedek Subaylık eğitimi alırken dikkatimi çeken derslerden biri de “Hayatı İdame Teknikleri” isimli bir dersti. Subayların anlattığı bu derste bir personelin arazide kal(ın)ması ve kendi kendine yetebilmesi (yeme-içme barınma vs konusunu bireyin kendisi çözmesi gerekiyor) eğitimi veriliyordu.
Birey olmayı hedefleyen, çok küçük yaşlarda Ömer Seyfettin’in “Pembe İncili Kaptan” öyküsündeki kahramanın kişiliğini rehber edinmiş birisi olarak gerçek hayatta “onurlu insan nasıl hayata tutunabilir” sorusunu hep sordum. Bu dersin mesajının bu vahşi/kalpsiz dünyaya karşı her insanın doğru anlaması gerektiği düşüncesindeyim.
Eğer bir hayatta tek başına kalma durumuna kendinizi hazırlamak istiyorsanız, edinmeniz gereken 5 ana beceri vardır. Bunlar aynı zamanda kamp veya hayat idame durumlarında uygulanması gereken en önemli 5 konu: Ateş, su, sığınak, yiyecek ve yön tayini.
Yaşadığımız dünyada çoğunluğu kalpsiz kalabalıklar içinde varlığımızı nasıl koruyabiliriz? Bu noktada bulunduğun yeri belirleme ve yön tayini önemli. Her zaman nerede olduğunuzu ve nereye doğru gittiğinizi bilmelisiniz. Hayatı İdame Teknikleri kaybolma durumlarında dahi, hangi yöne gittiğinizi veya bu noktadan daha önce geçip geçmediğinizi anlamanız hayati öneme sahip.
Şimdi KKM’ye neden ilgi duyduğumu daha iyi anlatabilmişimdir. Sade vatandaş veya küçük birikimleri olan insan ekonomi canavarına karşı kendini nasıl koruyacak?
Bunun için farklı kapıları çalabilirsiniz. Güçlülerin kapısı -ve önerileri- sıradan insana hiçbir koruma vermez. Azizlerin (!) önerileri ise güçlülerin siperlerini tahkim eder. Bilinç eksikliği olan yoksun kesimler ise Azizlerin rehberliğinde yola koyulur. Bu fasit daireden kalpsiz dünyada Kendini Koruma Metodu (KKM) çıkmaz.
O zaman ne yapmalı?
Önce kendi KKM’ni keşfetmelisin! Bunun için ilk başta varoluşu önemseyen her insan Hayatı İdame Teknikleri Eğitimi almalı: Hayatın anlamı nedir? Güç ilişkileri/çarkı hangi enerji ile döner? Çarkın yakıtı insan veya taşlar mıdır? Kimin eli kimin çepinde? Küçük balık büyük balıktan nasıl kurtulur? Bu ve benzeri konularda sertifika programlarına katılmalısın (bilinçlenmelisin).
Son söz: Sadece bulunduğu ve gittiği yeri bilenler kendini koruyabilir.