Bazen bir söz, bir deyim pek çok kelimenin anlatamadığı durumu özetler.
“ Aynası İştir kişinin lafa bakılmaz” deyiminde olduğu gibi.
Günümüz ticari ekonomik ve politik ortamında genel olarak bu durum geçerli değil. Örneğin siyaset güzel konuşma, güzel vaatlerde bulunma ve insan yönetebilme mühendisliği ile eşdeğer hale gelmiştir. Siyaset bundan dolayı seçim kazanma üzerine kuruludur. Güzel konuşuyorsan, insanları etkileyebiliyorsan, kitleleri peşinden sürükleye biliyorsan iyi siyasetçisin. İcraat mı, olursa olur. Olmazsa bulunduğun makam ve mevkiinin getirisinden üç beş yıl faydalanır, ömür boyu onun etiketi ile yaşarsın.
Bu çerçevenin dışında, tarafsız ve herhangi bir zümreye iradesini teslim etmemiş insanların takdirle karşılayacağı laf üretmeyen, işine odaklanan, bir isimden bahsetmek istiyorum bugün. Mevlüt ÇAVUŞOĞLU.
Mevlüt ÇAVUŞOĞLU Türkiye Cumhuriyeti dışişleri bakanı. Kendisini iç siyasetin o hezeyan dolu çatışmalarında göremezsiniz. O parti bunu demiş, o lider bunu söylemiş polemiklerine girmez. Artık siyasette olağanlaşan hakaret, ağır itham, yolsuzluk söylem ve icraatlarında bulunmaz. Seçim zamanları dahil seçim kazanmak, oy almak, ön plana çıkmak gibi kaygı gözetmez. Mevlüt ÇAVUŞOĞLU işini yapar.
Suriye’de devam eden iç savaş, ABD ile yaşanan S-400 ve F-35 savaş uçağı gerginlikleri, Libya’da devam eden karmaşa ve kavgalarında kilit isim Mevlüt ÇAVUŞOĞLU. Rusya ile yakınlaşmalar, yada gerektiği yerde uzaklaşmalar, Türkiye’nin uygulamış olduğu belki de 100 yıllık içine kapanık politikalardan, dünya politikasında söz hakkı olmasının mimarlarından birisi Mevlüt ÇAVUŞOĞLU’dur.
Okur geçeriz. Yada kulağımıza çalınır, duyar, yeniden kendi dünyamıza döneriz. Mevlüt ÇAVUŞOĞLU Katar’da. Mevlüt ÇAVUŞOĞLU bugün Rusya’ya geçiyor. Mevlüt ÇAVUŞOĞLU Irak’da, İran’da, Katar’da. Olağandır. Olağan gelir. Olağan Hissedilir.
Dünyanın en önemli Jeopolitik coğrafyasında bulunan, onlarca terör örgütünün cirit attığı, bataklık diye adlandırılan Ortadoğu’da bu dış siyaseti yönetmek kolay değil.
O alkış istemiyor. Ancak mevcut hükümetin belki de en başarılı olduğu dış politikada kendisi kocaman bir alkışı hak ediyor.