Evet, bu konuyu çokça dillendiriyorum. Evet, bu konuda çokça yazıyorum. Çokça yazmaya da devam edeceğim. Korkmadan, yılmadan, doğru bildiklerimi çözüm önerileri ile birlikte sunarak.
Konumuz yine PKK sorunu ve çözüm önerileri. Neden PKK? Aslında günübirlik ülke ve toplumsal sorunlarımıza baktığımızda, kırk yıldan bu yana hep bizimle olan, hep büyüyen, ülkem yüreğini en çok kanatan sorun bu ayrılıkçı terör örgütü sorunu. Kim ne derse desin ülkemizin en büyük sorunu halen PKK sorunudur. Ülkemiz şehirlerine her gün bir, iki Mehmetçiğin parçalanmış bedenleri al bayrağa sarılmış geliyorsa bundan büyük acı olamaz. Her gün üç beş yavrucak babasız kalıyor, ve bu yükü ömür boyu yüreklerinde taşımak zorunda kalıyorsa en büyük sorun ayrılıkçı terör sorunudur. Her yıl bu ülke ekonomisinin yüklü miktarda bir bölümü terörle mücadelede harcanıyorsa, doğuya yapılan bunca yatırım pozitif olarak geri dönmüyorsa en büyük sorun PKK sorunudur. Mevcut ülkemiz yönetimi, konu hakkında en az bizim kadar duyarlı. Gerekli mücadele yapılıyor mu, evet yapılıyor. Hatta malum Fetö kalkışmasından sonra tüm terör örgütlerine karşı büyük bir mücadele başlatıldı. Terör ile dağda olduğu kadar ovada da başarılı bir şekilde mücadele veriliyor. Terörün uyuşturucuya bağlı finans yapısı çökertilirken, siyasi ve medya ayağı da sekteye uğratıldı. Askeri anlamda kayda değer başarılara imza atıldı. Pek çok terörist öldürüldü. Bu yazımızın temel içeriği de burada başlıyor. Pek çok terörist öldürüldü. Biz yıllardan beri pek çok terörist öldürüyoruz. Hep öldürüyoruz. Ama ne hikmetse bir türlü ardı arkası kesilmiyor. Her yıl iki üç bin terörist öldürürken, karşılığında iki üç bin kişi dağa çıkıyor. Çözüm; bataklığı kurutmaktan geçiyor. Bunun en iyi yollarından birisi de koruculuk sistemi... Olabilir mi? Koruculuk sistemi yıllardan beri kısıtlı olarak sürdürülmekte. Olumlu ve olumsuz yanları tespit edilmiştir. Ancak kontrollü ve sıkı denetimli bir koruculuk sistemi bu örgütle mücadelede temel aktör haline getirilebilir. Türkiye’de şu an yaklaşık 47000 korucu bulunmakta. Aldıkları maaş ise sadece 760 TL. Bu sayıya 100 bin kişilik bir korucu sayısı eklense, her aileden yalnızca tek bir korucu olması şartı konulsa, her birine ortalama 2 bin lira maaş ödense, aktif olarak terörle mücadelede görev almaları sağlansa nasıl olur? Evet, korucuların PKK ile işbirliği yaptığı, ülkesine ihanet ettiğine, kaçakçılık yaptığına sık şahit olduk. Çok iyi denetlenip, her adımları takip edilebilir. Evet, PKK ile mücadelede yetersiz kalıyorlar. Savunmada değil de daima saldırı halinde olsalar? Neden mi her aileden bir kişi? Bir aileden aldığın tek bir korucu ile, o ailenin ekonomisini geçimini garanti altına alıyorsun. O aileyi devletin tarafına çekiyorsun. O korucunun artık eşi, kardeşi, annesi, babası, oğulları terörist olarak dağa çıkamaz. Çıkmaz. Bu şekilde 100 bin korucunun ailesini devlet yanlısı yaptığınızı düşünün. Artık bu 100 bin aile ve akrabalarından size zarar gelmez. Her korucu ile en az 20 kişiyi memnun, ve devlet yanlısı yapsanız 2 milyon kişiyi etkilemiş, tarafınıza çekmiş olursunuz. Çok daha önemlisi bunca aileden yeniden PKK ya katılımın önünü kesmiş olursunuz. Terörün sosyo-politik yada sosyo-ekonomik boyutları vardır mutlak. Bunların başında da kuşkusuz işsizlik, yoksulluk gelir. Artık tüm dünyanın kabullendiği bir gerçek vardır ki, tüm ideolojiler çökmeye yüz tutmuştur. Bunun yerine yeni bir ideoloji doğmaktadır. Ekonomi… Varlık ideolojisi. İnsanların refahı, zenginliği en önemli ideoloji haline dönüşmüştür. Bataklığı kurutmak için o EN YENİ İDEOLOJİ iyi bir seçenek olacaktır.