Emeklilik, orta yaşı geçmiş herkesin ruhen ve bedenen dinlenme hakkı, hayalidir. Aşağıda okuyacağınız her satır birebir yaşanmış bir emekli olamama hikayesidir.
Kahramanımız 1970 doğumlu. 1989 yılından 45 gün sigortası var. 14 Ocak 1993 de başlayan memuriyeti Kasım 2019 da kendi iradesi ile son bulmuş. Halen kendi iş yerinde Bağ-kur kaydı var. Kahramanımız yaklaşık 1 yıldır emekli olabilecegi tarihi öğrenmeye çalışıyor.
SGK ya gidiyor, “Biz Bağ-kur ve SSK’lılara bakıyoruz, memurlara bakmıyoruz” yanıtını alıyor. En son çalıştığı kuruma gidiyor, ”Sen istifa etmişsin, bizimle işin yok artık, Ankara Kamu Emeklileri Daire Başkanlığından bilgi alacaksın” yanıtını alıyor. Ankara Kamu Emeklileri Daire Başkanlığına mail atıyor, “ne zaman emekli olurum” diye soruyor, “Halen Bağkur’lusun SGK ya sor” yanıtını alıyor. Ankara'ya tekrar soruyor, “En son çalıştığı kurumda emeklilik tarihinin 2022, E- Devlette 2023 yazıyor, hangisi doğru” diye soruyor, ilgisiz cevaplar alıyor. Tekrar Ankara ya bu kez yazılı dilekçe gönderiyor, diyor ki; memuriyetten önce yaptığım askerliğimi saydırsam bir yıl emekliliği öne çekme mi?” Cevap geliyor, “hele siz bir saydırın, biz yeniden hesaplayalım”
Olmuyor, “Ben ne zaman emekli olurum, askerliğimi saydırsam ne kadar öne çeker, askerliğimin kaç gününü saydırmam gerekir?” gibi basit sorularının cevaplarını bir türlü alamıyor.
Bu kez Cimer’e şikayet ediyor. “Ben askerliği saydırsam, emeklilik tarihimi bir yıl öne çeker mi , ne kadarını saydırmam lazım” diye soruyor. Şikayet Ankara Kamu Emeklileri Daire Başkanlığına sevk ediliyor. Oradan yeniden “SGK ya gidip askerliğinizi saydırın inceleyelim” yeniden diyorlar.
SGK ya gidip oradaki memurun verdiği bilgiler doğrultusunda askerliğinin 12 ayını saydırıyor, 13.727 TL yatırıyor. E devlette hala eski tarih gözüküyor.Bitti mi, hayır, devam ediyor.
Ankara Kamu Emeklileri Daire Başkanlığına yeni bir dilekçe daha yazıyor. “Askerliği saydırdım, yeniden inceleyin” diye …Bu kez cevap bile gelmiyor.
En son internetten araştırıp, Kendisini sosyal güvenlik uzmanı diye tanıtan A.T. isimli şahsa konuyu anlatıyor. “Şu hesaba 750 TL gönderirseniz bilgi verebiliriz” diyorlar. 750 TL yatırıyor. Kendisine askerliğinin geri kalan 6 ayı da saydırırsa 1 Mart 2022 tarihinde emekli olabileceği söyleniyor. Denileni yapıyor.
Kamu Emeklileri Daire Başkanlığına bu kez emeklilik için dilekçe gönderiyor. 1 ay sonra cevap geliyor. “Bağ-Kur’a 950 TL borcunuz olduğundan emeklilik işleminiz gerçekleştirilememiştir.” E hani emekliliği gerçekleştirseler de o 950 TL’yi maaştan yada ikramiyeden kesseler.
Dün kahramanımız ile yeniden görüştük. 950 TL’yi de yatırmış. İlk emekli maaşını da almış. Bu kez emekli ikramiyesini alabilmek için presedür devam ediyormuş. Kamu emeklileri Daire Başkanlığı en son çalıştığı kuruma yazı yazmış, emekli ikramiyesini hak etti mi diye. Oradan bakanlık oluru alınması gerekiyormuş…
Yukarda belirttiğimiz üzere, anlatılanların hepsi birebir yaşanmıştır. Ankara ile yapılan işlemlerin, dilekçelerin, emeklilik müracaatlarının posta ile yapıldığı, hiçbir şekilde telefon ile irtibat kurulamadığı ayrıntılarını belirtmedik.
Anlattıklarımız bireysel olsa da, kamu kurum ve kuruluşlarımızın yaşadığımız post modern çağda hangi aşamada olduğunun tipik resmidir.
Resim, 1995 yıllarında, Turgut ÖZAL sonrası köhneleşmiş, adam kayırma, torpil, ve bürokraside boğulan Türkiye’ye ne çok benziyor…