Başarı için ne yapmak gerek?
Elbette plan yapmak ve temeli oluşturmak.
Plansız bir hayat yaşayarak mutlu ve başarılı olmak mümkün mü? Her genç insanın hayattan bazı beklentileri olduğuna göre, beklentileri doğrultusunda çaba ve gayreti de olmalıdır.
Genç insan düzen için plan yapmalıdır.
Plan güçtür.
Plan kuvvettir.
Bilge insan güçteki kudrettir.
Kudretsiz, kuvvet bilgisizlikten hasıl olur.
Bilgi kuvvet kudrete bürünür, gerektiği anda tecelli eder bu da plan demektir.
İlim, kuru bir bilgi ve malumat çokluğu değildir. Birçok şeyleri tanımak ve çok şeyden haberi olmak da değildir. İlim, aslında bir değerlendirme gücü ve yeteneğidir. Kâinat olaylarını belli kanunlara yönelterek, canlı ve cansızları ile dünyayı hatta dünya hayatı ile ahiret hayatını bir bütün olarak görebilmektir.
İlim ile eşyayı ve olayları tanıyoruz. Felsefe bize eşyayı ve olayları idare eden genel kuralları ve prensipleri tanıtıyor. İlmin dar kalıplarından düşüncenin geniş ufuklarına yükseltiyor. Din ile de akıldan aşka yükseliyoruz.
Mutluluk, insanın hayatından ve hayatı boyunca yaptıklarından memnun olması demektir. Ona ancak hayatımızı iyi kullanmakla ve daima iyilik yapmaya çalışmakla ulaşabiliriz.
Mutluluğa ve başarıya götüren tek yol vardır o da iyiliktir.
Gayeler kadar iyinin çeşitleri vardır:
1-İnsan düşünme yetisine sahiptir. Aldığı duyumların üstüne düşüncesiyle yükselir ve daha üstün bir düzeni arayıp, bulabilir ki bu iyi olandır.
2-Hayvanlar duyum aldıklarından bedenle ilgili zevkler onlar için iyidir.
3-Bitkilerin korunup gelişmesine yararlı olan şeyler iyidir; yağmur, ısı, gübre gibi
4-Cansız varlıklarda kendiliğinden iyi olan şey yoktur. Onlar başkaları için iyi olabilirler. Bitkiler için yağmur iyidir. Lakin yağmur için iyi olan şey yoktur.
İki yöneliş insan varlığını bölüyor: Beden ve ideal.
Herhangi bir konuyu ferdi çıkarlar açısından ele aldığımız zaman ‘’iyi’’ ile ‘’kötü’’nün belli bir değer taşımadığını, bunun insana göre değiştiğini görürüz. Çünkü biri için ‘’iyi’’ sayılan şey, diğeri için ‘’kötü’’ olabiliyor. Ağustos ayında yağmur yağması ekini tarlada olanlar için kötü, bağ bahçe sahipleri için, özellikle sebze yetiştirenler için iyidir.
Toplum içinde her konuya çıkarları açısından bakan insanların yanında çıkar gözetmeden iyilik yapanlar da vardır.
Adalet, sevgi, merhamet, doğruluk, büyüklere saygı gibi temel ilkeler toplumda herkesçe benimsenen iyi değerlerdir. Bunların tarih boyunca bütün toplumlarda aynı şekilde benimsenmiş olduğunu görüyoruz. Bunun sebebi toplumların yapısında değil, insan ruhunun yapısında aranmalıdır. Çünkü bu değerler, insan ruhunun doğuştan sahip olduğu birtakım duygulardan kuvvet alırlar. İnsan, hareket ve davranışlarında, her zaman doğru, adil ve merhametli olmasa da böyle olanlara hayranlık duymaktan kendini alamaz. Yalancı ve dolandırıcılar bile aldatıldıkları zaman doğruluğun iyilik olduğunu kabul ederler. Zalimler bile zulme uğradıkları vakit adaletin nimet olduğunu savunurlar.
İnsan arayan bir varlıktır.
Bir şey arayan insan tabiatıyla, telaşlı huzursuz ve sıkıntılıdır. Bizleri huzursuzluğa sevk eden dış ve iç sebepler vardır ve bunlar da ıstırap meydana getirir.
Kati bilgi yoktur!
İnsan aradığını bulsa bile bulduğu şeyin aradığı olup olmadığını tayin etmemektedir.
İnsan hakikati arar ama gerçeği yaşar.
Hakikat nedir?
Dünyaya ait olan bir takım müspet ilim kanunları mıdır? Yahut kâinat ve insanın kendi varlıklarından hangisi hakikattir? Eğer hakikati bulmak insana ve dolayısıyla insanlığa huzur getirecek ise ve dış dünyaya ait bu kadar çok keşif ve icatların her birisi birer hakikat ise neden insanlık hâlâ huzursuz ve rahatsızdır? İnsan ve kâinattan hangisi hakikattir? Madde ve ruhun sırrı hakikat tarafından çözülebilecek mi?
İşte bütün bunlara bakarak insanın kendini aradığını ve bulmaya çalıştığını söyleyebiliriz. Bir şey olmak, bir şey bulmak ve bir şeyler yapmak isteyen herkes kendini aramaktadır. Kendini bulan insan kendinde tecelli edenin hakikat olduğunu anladığında şunu dile getirecektir:
Kâinatta tek hakikat varsa, o, insanın kendi varlığıdır. İnsanın hakikati ise ruhtur. Ruh için bir hakikat varsa o aşktır. Aşk için bir hakikat varsa o da Cenab-ı Hak’tır.