Aylık edebiyat dergilerinden olan Yedi İklim dergisi nitelikli bir yazıyla okurlarını Türk Şiirinin künhüne vakıf olmaya çağırdı.

Makale şair Osman Hakan A. ya ait. Yazar daha önce yayınlanan bir yazısın mehaz gösterip şiir üzerinde düşünmeye devam ettiğini belgelendiriyor. Daha önce hazırladığı dosya hakkında yeterli ilgiyi görmediğini belirten yazar şunları söylüyor : “ değerli entelijansiyamız için böyle dosyalar hazırlamanın bir marifet olmadığını da bu sayede anlamış olduk; maalesef, genç şairler arasında bu dosyanın tek bir müşterisi çıkmadı”.

Böyle bir durumda şair ne yapar?

Konu üzerine tekrar durur yeni bir metin yazar diye düşünebileceğimiz gibi bu konuları bırakıp şiirine devam eder diyebiliriz. Osman Hakan A. MODERN TÜRK ŞİİRİNİN PARADİGMALARI başlıklı oylumlu bir yazıyla durumun hassasiyetini hatırlatmaya devam ediyor. Paradigma doğruluk ve gerçekliğin doğasına ilişkin varsayımları araştırılabilecek nitelikteki soruları ortaya koyan ve bunların nasıl yapılacağına ilişkin bir felsefi ya da çerçevesidir diye tanımlanır. Şair tam bu tanıma uygun onun üzerinde sorular sorarak şiir hakkında düşünüyor.

Konunun özü yazarın makalesinin satır aralarında.

Tanzimat’la başlayan modernleşme olgusunun sarsıntılarının hala devam ettiğinden hareket eden yazar bunun nasıl olduğunu paylaşıp, örnekler verir. “ Bana göre Cumhuriyet Dönemi edebiyatı ve şiiri, Fransız kültürü ve şiirini içselleştiren kalemşörlerin oluşturduğu, eklektik – yapıntı- modalar tarihidir, bir başka deyişle; resmi ideolojinin ehlileştirdiği veya akli hale getirdiği, sınırları önceden belirlenmiş bir tecrübeler tarihi…”

Yazar bu tespitinden sonra şu gerçeğin önüne bizi getirir “ klasik şiirimiz köklü bir kültür birikimi sonucunda asırlar içinde şekillenmiştir, sınırları, fikri ve felsefi temelleri vardır. Modern şiirimizin de kendi doğal akışı içinde bu kompleks geleneğin bir uzantısı olması gerekirdi”.

Ama görüyoruz ki böyle bir olgu yok.

Bunun sebebi yazarın tespitiyle “ Cumhuriyet Türkiye’sinin başka bir medeniyet inşa etmeye çalıştığı “ dır.

Peki bu medeniyet nedir?

Aydınlanma felsefesine dayanan BATI medeniyetidir.

Yüzyıllık süreç bizi değerlerin önüne getirdi bu değerler: aile, dil, ahlak, din, zanaatlar, bilim, ekonomi ve devlet. Şiire konu olan bu olgularla sorunlarımız var ve çözüm ise uzakta.

Bu gün şiir yazanlar yaşadığı toplumda kendi insani alanından hareketle şiirini oluştururken bu değerleri nasıl ele alıp kelimelere döküyor? Kaos mu yoksa saadet mi? Osman Hakan A, bunun için on dört soru soruyor bu soruları bende önemli buluyorum şiir üzerinde kafa yoran şairleri bu sorulara cevaplar vermeye davet ediyorum.