Bir ferdi olmakla gurur duyduğum bu şehirde, habercilik anlamında bu şehir ile özdeşleşmiş Manşet gazetesinde yaklaşık on yıldır köşe yazıları yazmaktayım. Kahramanmaraş’ta bulunan bir yerel gazetede yazıp, Kahramanmaraş'taki yerel basının son zamanlardaki eğreti duruşuna dikkat çekmek hem zor hem de çetrefili bir konu.
Kahramanmaraş yerel medyasında neler oluyor?
Öncelikle bize bu soruyu sorduran ve kulağımıza çalınan bir kaç gelişmeyi aktaralım.
Bir kaç yıl önce sosyal medyada yüz bin üzerinde takipçisi bulunan bir gazeteci, servis ettiği bir anekdot yüzünden, çalıştığı kurum tarafından görev yeri ilimiz Andırın ilçesi olarak değiştirildi. (Sürgün edildi)
Yine Kahramanmaraş’ta uzun yıllardan beri görev yapmakta olan, Saygın bir duruşu olan, bir gazetecimizin aracının üzerine asit döküldü.
Deprem zamanındaki tutum ve davranışlarından dolayı şehirde tepki toplayan bir şirketin, Kahramanmaraş medyasında bulunan bazı kişileri yemeğe götürerek zarflar içerisinde nakit ödeme yaptığı, böylece aleyhinde haber yapılmasının önüne geçmek istediği, bizzat o yemeğe giden gazeteciler tarafından teyit edildi.
Son olarak bir gazetecinin başka bir gazeteci ve bazı siyasilere komplo kurup, yatak odası görüntülerini ele geçirmeye çalıştığı gibi iddialar dolaşmakta olup, bu son iddia ilgili kişiler tarafından Instagram hesaplarından delil niteliğinde görüntüler yayınlandı.
Hayrettin Güngör’ün Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı seçildikten sonra, belediyenin yerel basına aktardığı bütçenin kesilmesinden dolayı, başkana karşı antipati besledikleri, sürekli hakkında olumsuz haber yaptıkları, başkana karşı imaj ve güven operasyonu çektikleri de iddialar arasında.
Basın , yerel basın, ulusal basın. Çatısı altında bir kameraman, bir spiker ve mikrofon olanın gazeteciyim, muhabirim, yerel medya temsilcisiyim diye olta attığı bu şehir, elinde tuttuğu mikrofonu silah olarak kullanan yetkisiz, liyakatsiz trollerle doldu.. O mikrofon istediğine gül, istediğine çiçek olmamalı. Daha önemlisi o mikrofonu, dolayısı ile gazetecinin iradesini satın alacak güç olmamalı. Gazetecinin onuru mikrofonu olsa gerek
Gazeteci seçim dönemini geçim dönemi olarak görüp, her röportaj ve haber yayımı için siyasilerle pazarlığa oturmamalı.
Yazmakta olduğum gazetem dahil, yetkin , dolgun ve kurumsal gazetecilik, medya temsilciliği yapan kanallar var. Ancak konu gerçekten ciddi boyutlara evirilmekte. Tehdit, şantaj, araç üzerine asit dökülmesi, ilerde yaşanacak daha vahim olayların işaretleridir. Bu tür olaylara karışan isimler daha çok eline mikrofon alıp sosyal medya haberciliği yapan, daha çok takipçi kazanma peşinde koşan güruhlardır.
Peki kim ne yapılabilir? Adli ve idari yönden gerekenler mutlaka yapılmaktadır. Ancak büyük iş yine Kahramanmaraş gazetecilerine düşmektedir. İçlerindeki çürük elmaları temizleyecekler, bu mesleğin onurunu koruyacaklardır. Kimsenin Elindeki mikrofonu tehdit şantaj ve çıkar amaçlı kullanmasına müsaade edilmemelidir. Gazetecilik onurlu bir meslektir.
Yeri gelmişken şunu da ekleyelim;
Gazete köşe yazısı yazmak , Suya sabuna dokunmadan, sana ayrılan köşede "değiniler" yapmak , fıkıh bilgileri vermek, gençlere nasihatler vermek, ardından kulpsuz fincanda kahve içip, puronla Amerikan tütünü içmek değildir. Gazete günlük ve dinamiktir. Yaşadığın şehre, ülkene ve hatta dünyaya sırtını dönerek köşe yazısı yazmak yazarlık değildir.