Amerika ile Rusya yıllardan beri didişir. Daima birbirlerine diş gösterir. Pek çok kez savaşın eşiğine gelir. Ne hikmetse o savaşı başlayacak kurşun bir türlü atılmaz. Yakın tarihimizde Kuzey Kore, Ukrayna, Suriye konularında yaşadıkları gerilimler bunun basit birkaç örneğidir.
Ha savaşmıyorlar mi. Elbette savaşıyorlar. Hem de tank ile tüfek ile. Ancak başka askerler, aracılığı ile, başka topraklar üstünde. Vekalet savaşları.
En acısı bu vekalet savaşlarında en çok Müslüman insan kesimini kullanıyorlar. Suriye'de, Irak'ta olduğu gibi. Deaş, PKK da olduğu gibi.
Son zamanlarda yeni bir savaş terimi kulaklarımıza aşina oldu. Ticaret savaşları. Bunu şuan en iyi, en yoğun uygulayan ülke maalesef yine Amerika birleşik devletleri.
Ticaret savaşlarını önce Güney Amerika dan, Venezüella’dan başlattılar. Ardından İran, Rusya şimdi de alenen bu savaşı başlattıkları ülke Türkiye.
Kendi çıkarlarına hizmet etmeyen, kontrolü altına girmeyen ülkelere bu silah ile saldırmak Trump yönetimindeki Amerika’nın en yeni siyasi politikası.
Savaş halindeyiz evet. Ciddi bir saldırı altındayız.
Seçimler bitmiş, iç siyaset durulmuş, hükümet yeni programlarını açıklamış. Aslına bakarsanız ekonomide her şey olumlu seyir etmesi gerekir. Ama öyle değil. Dolar almış başını gidiyor. Rahip Brunson’un ısrarla iadesini isteyen Amerika, alenen ülkemize savaş ilan etmiş durumda. Tankı, topu, tüfeği ekonomi.
Doların ateşi bir türlü düşmüyor. Merkez bakasının yüklü miktarlarda müdahalelerine rağmen, hayır, olmuyor. Bir sihirli el uzaktan kumanda ile müdahale ediyor, Biz her gün her saat biraz daha fakirleşiyoruz. Ülkede kriz yok. Savaş yok, ancak doların ateşi bir türlü düşürülemiyor.
Düşünen akıllar bunun doların değil de Rahip Brunson’un ateşi olduğunun gayet farkında.
Rahip Brunson’u teslim edip bu savaştan çekilmeli mi, yani altı üstü tek bir kişi. Tek bir kişinin tutukluluğu koca ülkenin bir haftada yüzde on beş fakirleşmesinden daha mı önemli?
Evet daha önemli.
Çünkü bir Ülkenin onurunun sayısal karşılığı yoktur.