Evet siyaset üstüne geç kalmış bir yazı. Asrın felaketini yaşamış şehrimizde doğal olarak deprem hep ön sıradaydı. Ön sırada kalmaya devam edecek. Ancak yaşanan siyasi süreçte üzerinden atlanacak, yok sayılacak gibi değildi.
Bir ülke düşünün, ekonomik olarak dibe vurmuş, sofradaki enflasyon yüzde yüz elliler seviyesinde. Hukuk sistemi güvenini yitirmiş, ülkenin pek çok kamu kurum ve kuruluşu güven erozyonuna uğramış. Basitinden Tüik’in bile açıkladığı aylık yıllık enflasyon rakamları tebessümle karşılanıyor. Yıllardan beri okullarda okutulan “Türkiye, dünyada kendi kendine yetebilen yedi ülkeden birisidir” tezi çökmüş. Basitinden ekmeklik buğdayı bile ithal eder olmuşuz. Tarım politikası iflas etmiş. Yerelde ve genelde yolsuzluk dedikoduları almış başını gitmiş. Üstüne asrın felaketini yalamışsın. Yirmi yıldan beri çarpık kentleşmeye engel olamamışsın. Kentsel dönüşümü sağlayamamış, riskli binaları yıkmamışsın. Üstelik fay hattı üzerini, zemin sıvılaşması olan bölgeleri imara açmışsın. Binlerce kişinin felaketi yaşamasında yönetsel sorumluluğun olmuş.
Tüm kamuoyu yoklamalarında kesinlikle seçimi kaybediyorsun. Açık ve net bir şekilde yolun sonuna gelmişsin.
Sonra ne mi oluyor?
Muhalefet bloğu, tüm kamuoyu yoklamalarında açık ara kazanacak Mansur YAVAŞ’ı veto ediyor. Bir diğer kazanmaya yakın aday Ekrem İMAMOĞLU’nu aday göstermiyor. Ortakları Meral AKŞENER’in ısrarla “Senle kazanamayız, sen aday olma” çıkışına rağmen inatla yirmi yıllık mağlup KILIÇDAROĞLU’nu aday gösteriyorsunuz.
Bitmiyor. Terörün siyasi uzantısı olduğunu kendisi de inkar etmeyen HDP ile açık görüşmeler ve basına sızan tavizler doğrultusunda ittifak kuruluyor. Ardından demeçler başlıyor;
“Öcalan’ı özgürleştirme süreci başlamıştır”
“Selahattin DEMİRTAŞ özgürlüğüne kavuşacaktır.”
“Özerklik tabi ki gelecektir”
“İHA’lara da dokunacağız, SİHA’lara da dokunacağız”
Kandil KILIÇDAROĞLU’na desteğini açıklıyor, Yine terör örgütü sözcüleri Cemil BAYIK, Salih MÜSLÜM herkesi KILIÇDAROĞLU’na oy vermeye çağırıyor.
Bitmedi. ABD, Fransa, Suriye hatta Yunanistan kulağını kabartmış, AKP ve ERDOĞAN’ın yıkılış sürecini izlemeye hazırlanıyor. Ve daha bu sayfaya, hatta onlarca sayfaya sığmayacak, aklı zarar gelişmeler yaşanıyor.
Doğal olarak aklı hakim halk “Neler oluyor?” diye soruyor. Ve dünyada ender bir siyasi gelişme oluyor. Tencere sandığı deviremiyor.
Kısaca geçtiğimiz bu siyasi süreç, okullarda ders niteliğinde anlatılsa yeridir. Kitabın adı da, “Bir Seçim Nasıl Kaybedilir”
Hep savunduğumuz tezi tekrarlayalım. Bu ülkenim iktidar değil, muhalefet sorunu var. Siz böyle bir ortamda bu seçimi kazanamıyorsanız , bu ülkeyi yönetmekten imtina ediyorsunuz.
Ya da sunulan komplo teorileri gibi AKP’nin belirlediği, yapılandırdığı muhalefetsiniz. Özgür ve özgün değilsiniz